Her yıl
olduğu gibi bu yılda asimilasyon dönemi şehitlerimiz dualar ve mevlitler ile
anıldı. Her ne kadar bu tarihler yüreğimizi acıtsa da, içimizi hüzün sarsa da,
birlik ve bütünlüğümüzü sağlayan, on binleri aynı çatı altında buluşturan
günler olması nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir bizim için.
Bu yıl ki
anma etkinliklerine baktığımızda hüznüm daha da bir arttı aslında. Bize
geçmişimizi hatırlatan, yaşanılan acıları bir daha yaşamamak için içimizdeki
milli birlik ve maneviyat duygularını güçlendiren bu günlere de siyaseti
bulaştırmayı başardık.
Bundan
önceki birkaç yazımda, kutuplaşma tehlikesine dikkat çekmiştim. Ve bu siyaset
tarzının bizlere zarar vereceğini söylemiştim. Kutuplaşmayı, herhangi bir
hizmet vermeden ya da herhangi bir proje üretmeden oy potansiyelini korumaya
çalışan siyasetçilerin kullanacağını da dile getirmiştim.
Görüldüki
son anma etkinliklerinde siyasi partilerin bayrakları her tarafı süslemiş,
siyasi
partilerin logolu şapkaları ile anma etkinliklerine gelinmiş. Peki burada ki
amaç nedir? Ya da neden böyle bir yol izleme ihtiyacı hissedilir?
Ya da şu
sorular sorulabilir mi?
-Sizin
partiniz için mi vuruldu Türkan Bebek? Yoksa sizinki için mi?
-Sizin
partiniz için mi mücadele etti Nuri Adalı? Yoksa sizinki için mi?
-Sizin
partiniz için mi yatıldı Belene’de? Yoksa sizinki için mi?
Bilmenizi
isterim ki bu tutumunuz en çok şehitlerimizin ailelerini üzmektedir. Onların
yanında bir bütün olarak yer alıp acılarını paylaşarak siyasete bir gün ara
verelim. Varlığımızı en üst düzeyde hissettirelim. Tabi ki siyasiler orada
olacak, her zaman da olmalılar. Ama bir günlüğüne de olsa siyaseti unutarak.
Son olarak
başta belirttiğim kutuplaşmanın ne boyuta vardığını hatırlatmak isterim.
Bir siyasi
parti lideri konuşmasında Türkçe konuşabilme hakkından bahsederken diğer parti
üyeleri yuhalıyor. Sırf karşı olabilmek adına,
Üzücü…
0 yorum:
Yorum Gönder