Masadaki kitap - HÖH - Türkiye ilişkileri üzerine tahlil

4 Ocak 2012 Çarşamba |

Erdinç TEKER

HÖH Genel Başkanı Ahmet Doğan’ın Edirne ziyaretindeki fotoğraf karelerinde yer alan kitaplar bir çok kişinin dikkatini çekti. Bir tanesi –tam olarak görülmese de- Prof. Dr. Justin McCarthy’nin “Ölüm ve Sürgün” isimli eseri olduğu varsayılıyor. Yazıya konu olan ise, -Ahmet Doğan’ın önünde bulunan- Taha Akyol, Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun birlikte kaleme aldıkları “Tarihin Dönüşü” isimli kitap.

HÖH’nin son milletvekili seçimlerindeki bildirgesi ve yöneticilerinin dillerinden düşmeyen “Bulgaristan partisi” söyleminden sonra Ahmet Doğan’ın ülkemizi ziyareti beklenmedik bir gelişme idi. Pek dillendirilmese de HÖH’nin Türkiye’den gelecek telkinlerden uzak hareket etme çabası herkesin malumdur. Özellikle partinin AB parlamenteri Filiz Hüsmenova'nın Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkması ve konuşmasında, "Türkiye, AB üyeliğine hazır değil. Ülke ifade özgürlüğü başta olmak üzere birçok alanda çaba göstermeli. Bulgaristan'ın içişlerine karışmamalıdır" ifadelerine yer vermesi oldukça tepki çekmişti. Oylarının çoğunluğunu Türklerden alan ve özellikle anavatanı Türkiye’de yaşayan çifte vatandaşların büyük destekleri ile iktidar ortağı dahi olmuş bir partiden, hiç kimse Filiz Hüsmenova vb.lerinin dile getirdiği çıkışları beklemiyordu. Kurulduğu günden itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğini almış bir partinin özellikle AB ülkeleri nezdinde farklı söylemler ve tutumlarda bulunması politik anlayışının da değişime uğradığının bir göstergesi niteliğindeydi. Ancak, GERB’in tek başına iktidara gelmesinden sonra oluşan tablo –sanırım- Ahmet Doğan’ın “Tarihin Dönüşü” kitabı ile poz vermesinde etken oldu. Seçim yasasındaki değişiklikler ile Bulgaristan dışındaki çifte vatandaşların oy vermesi için belli bir süre ülkede yaşamış olması şartı HÖH’ne büyük bir oy kaybı getirdi. Daha sonrasında Kasım Dal’ın partiden ihracı/ayrılışı ayrı bir etkiye sebep oldu. Çünkü Kasım Dal’ın AKP tarafından desteklendiği ve HÖH yerine geçecek bir parti kurması veya Ahmet Doğan’ın yerine Genel Başkanlığa geçmesi için açık destek verileceği söylentisi yayılmıştı. Ayrıca son Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasındaki başarısız hamleler de unutulacak gibi değil... Tüm bu tahlillerimden sonra Ahmet Doğan’ın önünde Ahmet Davutoğlu imzalı kitap ile poz vermesi bana normal geliyor. Sanırım, Türkiye Cumhuriyeti ile HÖH arasında açılmış olan mesafenin kapanması için verilen bu mesaj gerekli yerlerden de alınmıştır. Kitabın başlıkları arasında yer alan “Türkiye'nin yeni dış politikasında hangi değişimler yaşanıyor?” cümlesine HÖH’nin ne derece entegre olacağı bundan sonra görülecektir. Ancak günü kurtarmaya yönelik projelerin HÖH, özelikle de Bulgaristan’da yaşayan Türklere ne fayda getireceği meçhuldür. HÖH lider kadrosu çareyi kuruluş amaçlarına dönmekte arasa ve o yönde politikalarını geliştirse sanırım çok daha faydalı bir girişimde bulunmuş olacaktır. Ama onları gerçekleştirmek için Sadık Ahmet niteliklerinde bir lidere ihtiyaç var. Ve ne yazık ki merhum, Batı Trakya’da doğup , orada Hakkın rahmetine kavuştu…

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.