Mecbure EFRAİMOVA
Tütkiye İle Kültürel İlişkiler GÜNEŞ Derneği Başkanı
İçim kükreyince, kalem en iyi dostlarımdan biri olarak – kaleme döküyorum içimi.Türk Filoloji mezunları kusura bakmasın – ben okulda hiç Türkçe okumadım, fakat 1992 yılında Türkçe derslerine öğretmen bulunmayınca – hem kendim öğrenmeye çalıştım, hemde çocukları öğretmek gayreti gösterdim.
01.03.2001 Resmi sayılara göre Rusçuk ilinde 266 157 kişiden 37 050 Türk’tür, 41 997 kişi ise kendini Müslüman olarak bildirmiştir.
Son 2011 Milli sayımında verilere göre Rusçuk ilinde 240 000 civarı nufustan, 29 bini anadili Türkçe göstermektedir...merkezde – 11 bin civarı Türk vardır...demekki buralarda da Türk varmış...
Varmış da neden kimileri, bunu görmek istemiyor, veya görüyor da – işine mi gelmiyor.
Resmi verileri bırakalım, bakalım gündemde ki siyası durumuna – Türk partisi demiyelim / belki itiraz eden olur /, çoğu Türk üyesi olan partiden 1 millet vekili var, ama var.
Sivil toplum kuruluşlarına gelince – 20. Asırın başında 1922 Bulgaristan’ın ilk Türk Gençlik ve Spor Derneği YILDIZ kurulmuştur ve Rusçuk gençlerinden örnek alarak bu tür spor dernekleri Ziştovo, Pilevne, Eski Zara da kurulmuştur. Daha sonraTuran cemiyetinde birleşen dernekler 1933 yılında kapatılmıştır – 1945 Güneş derneği kurulmuştur, 6-7 yıl faaliyetten sonra o da kapatılmıştır. Gelelim yeni döneme ...MİLOSIRDİYE Vakfı, GOREN DUNAV vakfı, TUNA ve Türkiye İle Kültürel İlişkiler GÜNEŞ Dernekleri Rusçuk mahkemesi kayıtlarında bulunmaktadır. Peki bunlardan hangisini duydunuz?... Yerel gazeteleri, internet sitelerini ve Türk Toplumunu merak edenler GÜNEŞ Derneğini biliyor, diğerlerini kim duydu? Duyanlar olsada, olmasada, görenler olsada – olmasada, bilmek isteyenler olsada – olmasada, biz varız ve 15 yıl hiç durmadan, işten sonra ve hafta sonları hep çalışmaktayız. Bizim 15. Yıl dönümü slayt gösterisinde faaliyetlerimizi ilk defa izleyenler – konuşmak gerekmiyor, resimler zaten yeterli – yörede ki tüm dernekleri bir araya getirseniz, sizin dernek kadar etkinlikleri yoktur, diyenler oldu...Peki, iki yıl önce Sofya’da ki tüm Bulgaristan Türk sivil toplum buluşmasında da bunu gösterdik ve birçok kişi etkilenmişti...neden halen bizim şehirimizde Türk varmı diyenler oluyor?! Kaç Türk derneği Bulgaristan’da 15 yıl hiç ara vermeden Türk Kültürü ve Türk Dili korunması ve yaşatılması konusunda faaliyet göstermiştir – bunlar belki insanın bir elinde sayılacak kadardır...Neden biz herzaman heryerden uzak kalıyoruz...Burgas’a - uzak...Sofya’ya - uzak...Trakya’ya - uzak...Anadolu’ya...uzak...Neden bize – Kusura bakmayın ama Rusçuk biraz ters düşüyor, veya Silistreye geldik...Rusçuk’a malesef zamanımız kalmadı... veya...biz bu yaz Rusçuk’a 2 defa geldik, fakat iş ziyeretinde bulunduk, derneğinize gelemedik malesef, diyorlar...aslında bunlar hep dernek ve federasyon başkanları...ve bir Türk derneğine 15 dakikaları yok...Aaa Türkiye’den gelen bazı dernekçiler ise...biz sizi çok duyduk, faaliyetlerinizi devamlı takip ediyoruz, çok taktir ediyoruz diyerek – dernekte 1 fotograf çekince, zamanımız malesef kısıtlı diyerek, koşarak çıkıyorlar ve ...kumarhanede nefes alıyoprlar...Başka dernkeçiler ise – yaaa, Rusçuk’ta nasıl bir dernek varmiş, çok etkilendik – kütüphanenize bayıldık, ilginize çok teşekkür ederiz, yanımızda 2 koli kitap var – birini size brakmaya karar verdik, yarın geçin otelden alın...diyerek sabahı tel geliyor – özür dileriz, biz kitapları arabada unutmuşuk, bu iki koliyi Kırcaali’ye bırakır, size on gün içerisinde iki misli getiririz...diyerek...gidiş o gidiş...Kircaali – Şumnu...Şumnu – Kırcaali... Yeter be ! Varı yoku – Şumnu ve Kırcaali. Türkiye’de Türk olmak kolay, Türkiye dişinda zor diyenlere, bizde Kırcaali ve Şumnu’da Türk olmak kolay – diğer şehirlerde zor, diyoruz! Neden Türkiye’de faaliyet gösteren göçmen dernekleri bizi ya unutuyor, ya da bize zamanları kalmıyor? ...Siyasetten uzak kalma çabasında bulunduğumuzdan dolayı olmasın sakın?...Biz Demokrasi bir ülkede yaşamak istiyoruz da demokrasinin ilkelerine neden uyamıyoruz?! Onlardan biri – STKlar Bağımsız, hiç bir siyasi partinin himayesinde çalışmamalı, değilmidir? Kültür derneklerimizin amaçları Kültürümüzü, manevi değerlerimizi korumak ve yaşatmak değilmidir ? Adı üstünde – Kültür Derneği. Biz siyasetçi olmak isteseydik – olurduk ve Bakan, Müdür v.s. koltuk savaşlarında bulunurduk...istemedik, içimizden Kültür savaşı geldi, mücadelemizi bu yönde verdik. Diplomat olmak isteseydik – o yönde çalışırdık ve kıvıra kıvıra konuşmaya öğrenirdik, diplomat ta olmadık, biz kendimizi kültür elçileri gibi gördük ve gerçekler ne ise, şartlar nasıl ise öyle çalıştık. Kökenlerimiz Anadolu’dan geldiğine inandık ve Kültürümüzü tanıtmaya ve yaşatmaya çalıştık.Anadilimiz Türkçe’yi sevdik ve sevdirmeye çalıştık. Derneğimizin 10. Yıl döneminde Romanya Türkleri’nden – Türk Kültürüne Hizmet Diploması aldık, sevindik – emeğimizi gören, sayan varmış demek. 15. Yıl döneminde ise Rus Kulübünden hoşgörülü çalışmalarımızdan dolayı Teşekkür belgesi aldık – sevindik... Demekki biz gerçekten Güney sınırına uzak kalıyormuşuz ki bizim Türk Kültürüne çalışmamalarımızı farkedememişler, yüzümüzü Kuzey’e mi çevirsek acaba?
Biz, dernek olarak, Rusçuk’ta 1997 yılından bu yana Kurban bayramlarımızı – dini bayram olarak kutlamaya başladık ve gelenek haline getirdik. Derneğimizin 5. Yıl dönümünde Başmüftümüz iftar yemeğimize katıldı...böyle büyük bir organizasyon beklemezdim, dedi....15. yıl dönümünde Başmüftüden başka 3 yardımcısını ve 3 bölge müftüsünü /Rusçuk, Razgrad, Şumnu/ davet ettik, bizi sayan olmadı, amaaaaa ermeni papazı / Türkleri nekadar sevmeselerde/, Dini bayramımıza ve derneğimizin yıllardır etnik gruplar arasında barış çabalarına saygı duyarak – geldi. Bizde şimdi papazın kanatı altına mı sığınsak acaba?
Bulgaristan Türklerine bir parti yeter, iki olursa – bölünme olur. Biz hiçbir zaman bölmek ve bölünmek yönünde çalışmadık, aksini söyleyenler var ise – çıksınlar karşımıza. Son zamanlarda moda oldu - nekadar daha çok dernek, okadar daha iyi. Tamam – dernek olmayan yerlerde ve Türklerin Yoğunluk yaşadığı mekanlarda belki uyumlu bir formül. Veya sadece tabela dernekleri olan yerlerde.
Biz 15 yıl bu yolda taban dövüyoruz, en etkin derneklerden biri olduğumuzu söyleyenler çok, son yıllarda ilk önce 4 sonra 5 derneği bir araya getirip ve başarılı çalışmalarda bulunan biz olduk, neden burada başka dernek kurulma ihtiyacı duyuldu...Peki buna ihtiyaç olanağı olabilir belki de neden bu...birine veya birilerine inat, meydan okuyarak oldu?!
Elimizde büyüten biri, defalarca yemek yeyen masaya yumruklarını basarak – sen miskinlik mi istiyorsun, şimdiden sonra göreceksin miskinlik nasıl oluyor, benim düşmanım var ama senin benden daha çok var ve sadece benim ağazıma bakıyorlar, seninle bundan sonra sadece mahkemede görüşebiliriz diyerek, yüzü kara- sarı olmuş, isterik bağrışlarınla kapıdan çıkarak ve basamaklarda da bağırmaya devam ederek, ayrılan kişi, bir ay geçmeden dernek kurduğunu ilan etti ve ilk faaliyetini düzenledi. Gün gelir, pişmanık olur, fakat o sözlerin açtığı yaralar senelerce kanar, kapanmaz, kırılan gönüller, tamir edilmez. Bu dernek bölünmeye neden oluyorsa, kültüre verdiği hizmetler neye yarar. Ve en önemlisi – temelinde kin ve meydan okumak var ise, yanarız biz bu derneğin üyelerine...bir federasyon başkanı dediyse – bu dernek doğuştan ölü bebeğe benzer, e – hayırlısı. Bize başka demek kalmıyor. Biz bu yolda çooooook darbeler aldık, her defasında daha güçlü ayağa kalktık...bu bizi gerçekten yere serpti. Haklıymğiş bir eski dost – başkaları vurunca, canın acıyor, ama bir gör kendi olanın vurunca neler oluyor,diyordu. Eh, yazıda bu da varmış – Allaha inanıyorum diyenler, bizden bulmasın – Allahtan bulsun! Rahmetli babacığımın bir sözü vardı – Sen doğru yolda yürü, kim ne söylerse, söylesin – doğru incelir ama kopmaz, er veya geç gerçekler meydana çıkar. Bu derneği destekleyen ya vardır ya yoktur, er veya geç belli olur. Bizim yıllardır koşulsuz şartsız inandığımız ve güvendiğimiz dağlara kar yağmış da – haberimiz olmamış. Biz, Güneş Derneği kurduk, Bulgaristan çapında derneğimizde Türk Öğretmenler Kulübü kurduk, Bulgaristan’ın yeni tarihinde ilk Türk Halk Okuma Evini kurduk, az veya çok – Bulgaristan Türklerinin yeni tarihinde arkadaşlarımızla bir iz bırakmaya çalıştık ve bunu cani gönülden yaptık, düşe kalka yaptık . Bu işe gönüllerini koyan arkadaşlarımızla birlikte yolumuza devam edeceğiz, zamanı gelince de yetiştirdiğimiz kişilere devredeceğiz. Bunu arkadaşlarımızla birlikte yapacağiz, hiç bir güç ve hiç bir kişi bizim adımıza bu kararı almaya izin vermeyeceğiz! Biz dedelerimizin yolunda yürümek isteyenlere her zaman kapılarımızı açarız fakat bu yolda bize engeller koyanları da, basıp geçer, devam ederiz nedense yıllardır
16 Kasım 2012, Rusçuk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.
12 yorum:
Hanımefendi şikayet edebilirsiniz hakkınız ama bunu yaparken Bulgaristandaki diğer Türk kardeşlerinize ( Kırcaali ve Şumnu ) gelen yardımların fazlalığından söz etmeniz tek kelime ile kıskançlık olarak açıklanır. Türklere gelen yardımlara sevineceğinize benim-senin ayrımı yapıyorsunuz. böylece tüm haklılığınızı bu satırlarınızda mahfetmişsiniz.
Maalesef yardımlardan yalnız bir kaç kişi faydalanıyor. Maalesef.
kendini begenmis hanimefendi,
sizde fazla aktivite ve degerli is yapanlar var, ama siz
neden bukadar cok cirpiniyorsunuz? kendi suyunuzda bogulan gibi...
Yorumlardan birine yanıt olarak: Adsız yazdığı içi hanımefendi mi beyefendi mi bilmiyorum. Sizin de kendinize göre hakkınız var tabi. Ben size şöyle bir soruda bulunacağım: yaşınızı bilmediğim için sizinle değil çocuğunuz varsa onunla bir örnek vermek isterim, yoksa da var sayalım. Çocuğunuz okulda arkadaşı ile veya telefonda ailesi ile türkçe konuştuğunda ona çarpıp geçen çocuklar tiksintiyle bakınca, tarih derslerinden sonra dışlanınca, hak ettiği okulu veya işi kazanamayınca, kendi tarihini ve kültürünü tanımadıysa nasıl türk olmayı suç bilmez? Anadilini öğrenmek için nasıl istekli olur? Ailesi bile sorun yaşamamak için baş eğdiyse çocuğunuz nasıl bilinçlenip ayakta durabilir? Arkasında destek olmayınca kendi aidiyetine çocuk nasıl bağlı kalır, nasıl kendini unutmaz. Söz konusunu kıskançlık olduğunu idda ederek makalenin amacını küçümsemeyin. Bu soruların cevaplarını bir de tüm Rusçuk bölgesinin türk toplumu üzerine yaydığınızda (ki rakam gerçekten az değil) konunun aslına bir adım yaklaşmış olursunuz. Biz de benzeri şartlar altında büyüdük ve inanın benim çocuğumun büyüdüğü yerde ve zamanda keşke Güneşçiler olsa diyorum. Bu (Güneş) inancı ve vazifeyi borç bilen insanlara şükran dileklerimle...
Bir düşünün Şumnu ve Kırcaali'de türk olmak kolay, alışılmış birşey. Bir de Rusçuk'ta kendi kuzeninizle bulgarca bayramlaşmaya şahit olun - türkçe bilmediği için, niye Bayram kutlarız diye merak etmediği için.
mecbure hnm tebrik ederım yiğit cesur yureğinizinizin kalemıne sağlık .siyasetçiler hukukçular sureklı kırcaliye gıtmekte 150 km ote gıdemedıklerı için .diğer turk kardeşlerımızkırılıyor. ınanın şumene sandığınız kadar yardım gelmedi varsa yoksa kırcali ama bunun alt yapısında yatan kırcalinın dikkat çekıcı maymuncuklukları.turkıye ayaklı derneklerın akıl vermesi onlar örgutlenmiş.size katılıyorum anlınızdan opuyorum
razgrad nufusu kırcali nufusuna eşittir yanı turk nufusu arada 5_6 bin gıbı rakkam farkı var.bg turkluğu kırcaliden ıbaret değil .tel elle alıp yonetmek anlamsız bır rekabet içine at yarışı gıbı heryerde boy gosterıyorlar mecbure hanıma saygılar.
ben de adsiz olayim. bir dusman degil, bir gozlemci olarak yaziyorum.
bu kadini iyi taniyorum. once ruseden meslektas ve ona destek cikmis kisilerle calismayi bilsin, is yapmaya isteyenlere engel olmasin, onlari kotu tanitmasin. o benden kacti, bu bana vermedi demesi cok yanlis.insankulu, insan degerleri tasiyanlardan kacmaz. ben en iyi, ben cok yapiyorum, ben ben beeeen demeyi iyi biliyor.ona maddi destek cikanlari yonetimden de kurnazca cikarmayi beceriyor...kendini ovmek icin cok zaman harciyor ve cok emek veriyor. keske dedikleri daha cok deger tasiyan tarzda ve sekilde olsaydi.
Vallahi kadın övünmekten başka birşeyi bilmiyor ki. gelene geçene çamur atmak kolay. Yılın öğretmeni seçilecekmiş fakat kendisi sınıf sıralarından fazla Türkiyeye gidiş-geliş rekorunu kırdı. Kendi öğrencileri bile onun yüzünü zor görüyorlar. Elbette ki Ruşçuka da dikkat verilmeli Razgrada da Burgaza da, ama benlik var kadının yapısında
harfıyen doğrudur.kımse sesımızı susturamaz.burda sadece kırcalı yok.sız yazınca ıy.bız yazınca hemen susturmaya kalkın.yok oyle.sızler menfatcısınız bana hep bana utanın .yazısında sızın gıbı kımseyı suçlamamış.
TEK RUMELININ SPİKERI OLAN SARI SAÇLIYA SORUYORUM SEN ÇOK GUZELSİN GUZELLİK YARIŞMASINA MI KATILMAN GEREK.
KASIM DAL SOSYAL AĞ UZERINDEN DESTEK GELDİ DİYE PARTİ KURULMAZ .DNKMISIN SEN
KIM YAPTI BUNU SĞPIKER
Burada kişiyi değil, yazının içeriğini tartışıyoruz. Önemli olan söylenenler, kimin söylediği değil. Değerlerden bahsediyorsunuz fakat tüm yazdıklarınız okadar basit, küçük şeyler ki sizin tüm bu insanların ne soylemeye çalıştığını merak etmediğiniz, önemsemediğiniz dikkat çekiyor. Yazarı kötülemeye okadar odaklanmışsınız ki asıl tartışmayı es geçmişsiniz. "İş yapmaya isteyenler" de her zaman engellerle çarpışmıştır. Bu derneğin tek temsilcisi Mecbure hanım değil, diğer üyelerin hakkını yemek kimseye düşmez. Kimin ne için zaman harcadığını ben faliyetlerle, projelerle, organizasyonlarla, haberlerle, katılımlarla kendi gözlerimle görmeyi ve okumayı tercih ediyorum. Sonuçlar ortada. Lütfen daha büyük bir amacı böyle küçük seviyeye indirmeyelim. Keşke kötülemek için harcadığımız çabayı desteklemek ve ilerlemek için kullanmayı öğrenebilsek.
Yorum Gönder