Sen nesin be kepçe?

26 Nisan 2013 Cuma |

Mehmet ALEV

Sen nesin be kepçe?!
İnsan, seni anlayana dek bir çuval tuz mu yemeli, birkaç fıçı su mu içmeli?
Birileri çıkıp, ” bunda anlamaya ne var?” Demesinler mi? Bir defa her şey, her şey senin etrafında dönüyor! Başkanı, vekili, ağası, beyi…
Bütün emeller, bütün hedefler sensin, Kepçe! Bir defa seni eline geçiren kara kazana hakimdir. Etrafındakilere istersen tattırırsın bürşeycikler, istemezsen tattırmazsın… Bu, senin merhametine, insafına kalmış bir şey.
“Kazanda da ne var?” diye bir soru sormayın sakın haa. Kocaman bir kazanda ne olmaz! Yeri, vakti saati gelince kurbanlık etler kaynar. Etlerin kokusu dört bir yanı alır. Böyle bir kokuyu içine çeken, bir daha, bir daha çekeyim, der…
Etli keşkeklere de hiç doyum olmaz. Hepsi yemekten sayılır ama kaz eti, hindi boynu, piliç butu tutmaz o kadar…
Öteki ülkelerden haberler geliyordu da pek umurumuzda olmuyordu. Neymiş be, hükümet krizi varmış! Başa geçecek adamı bulamıyorlarmış… Hani bir laf var ya” gülme komşuna, gelir başına!” Derken bu bela geldi, başımıza kondu. Şu anda paytahtımızda geçici, gidici bir hükümet var… Seçim havası aldı sardı dört bir yanı…Bunun resmi adı “seçim”ise, gayri resmi adı da “Kepçe savaşıdır!”
Dedik ya, seçimler gündemde. Daha doğrusu, kazan başını, “kepçeci”yi ayarlamak!
Gündemde bundan daha önemli bir madde yok. Yatarız o, kalkarız o…Şu insanlık, şu beşeriyet de, vallahi bir alem! Kepçe kimin elinde ise ona itibar, ona saygı… Onun karşısında divan çaprazlar, eğilmeler… Hatta, hatta sürünmeler…
Evet, kepçe savaşlarında bir takım yargıdan, bir takım sorgudan da söz edilir.” Namus, ahlak, moral” sözcükleri de ağızlarda eksik olmaz. Hele kürsülerde nutuk sırası kime geldiyse, bu adam kabak çiçeği gibi açılır. Vaat torbasının ağzını geriye kadar açar. Halk, bu nükteli sözler karşısında adeta kendini unutur, ağızı açık dinler de kendinden geçer… Karşısındaki dünkü yolsuzun, hırsızın aynısı değildir sanki. İnsan, güpegündüz aldatıldığının farkında bile olmaz… Hani sözler büyülüdür, derler ya. Alıp götürürler sizi hayal alemine…
Tüm bunlar senin içindir, kepçe! Bence, bayrakların, kurum ve kuruluşların simgesi bir takım kuşlar, vahşiler, kırmızı, yeşil, sarı renkler… olacağına sen olmalısın, canım Kepçeciğim!
İnsan, bir çuval tuz yemekle anlarsa, anlar seni!!

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.