Başkanlar 'Bulgaristan Müslümanları' uyarısından rahatsız oldu

23 Aralık 2014 Salı |

 Durmuş ARDA

18- 19 Aralık tarihlerinde, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Merkezinde, sadece 30- 40 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Bulgaristan’da etnik temizliğin ve kültürel soykırımın 30. yılı” adlı sempozyum, hangi amaçla yapıldığı katılımcılarca anlaşılamadı...

Anlaşılamadı çünkü, Bulgaristan’dan gelen konuşmacılardan birisinin sık sık “Bulgaristan Müslümanları” demesine, Nejdet Özgür adlı 1989 göçmeni söz alarak, “1984- 1989 asimilasyon döneminde bizi Bulgar asıllı göstermek için bize ‘Bulgaristan Müslüman’ı’ deniliyordu, lütfen artık bize ‘Bulgaristan Müslüman’ı’ denmesin, biz Bulgaristan Türkleriyiz veya Bulgaristan Pomaklarıyız”  diyerek tepki göstermesi üzerine, her nedense bu organizasyonu düzenleyen Bultürk başkanı Rafet Ulutürk ve BAF (Bulgaristan Adalet Federasyonu) başkanı Sezgin Mümin’i rahatsız etmesi hayli şaşırtıcıydı…

Daha sonra söz alarak, ”Bulgaristan’ da gizli asimilasyon hala devam etmektedir. 90’lı senelerin başında 117 bin Türk çocuğu Türkçe eğitim alırken şimdilerde bu sayı 5-6 binlerdedir; Kırcaali, Mastanlı, İridere, Koşukavak, Şumnu, Silistre, Eskicuma gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı merkezlerde tek bir Türk çocuğu Türkçe eğitim almamaktadır. Bulgaristan’da Türkçe sadece bazı kırsal kesimlerde okutulmaktadır. 20 senedir Bulgaristan’da gizli bir el Türkçe ders kitapları bastırmamaktadır. Acaba Bulgaristan’dan gelen misafirlerin bu konuda bir bilgileri var mıdır?” diye sorduğumda, Rafet Uluturk’ün ve Sezgin Mümin’in “yeri mi?”  gibi tepkiler vermesi, yine hayli şaşırtıcıydı, hatta “provokasyon” sesleri de duyuldu…

Bu sorum üzerine Bulgaristan Bilim ve Eğitim bakanı danışmanı Lilyana Drumeva söz alarak, “Bulgaristan’ da Türkçe eğitimi serbesttir ve seçmeli derstir. Program değişikliğinden dolayı diğer ders kitapları gibi, Türkçe ders kitaplarının basımında gecikme olmuştur” dedi. 20 senedir nasıl bir programsa ve ders kitabı olmayan nasıl bir eğitimse bu?...

 Lilyan Drumeva, gözümüzün içine baka baka yalan söyledi.  Bu nasıl bir program ayarlanması ki, diğer ders kitapları her sene basılırken, Türkçe ders kitaplarının program ayarlanması 20 senedir sürüyor?

Oysa aynı Lilyana Drumeva’nın daha önceki oturumda, “Komünist rejimi döneminde bir Türk köyüne sürgün gönderildim, Türklerden çok yardım gördüm, çocuğumun bakımına ve büyütülmesine bir Türk kadını bana çok yardımcı oldu” derken gözyaşlarını tutamaması salonda bulunan - ben dahil - herkesi çok duygulandırmıştı. Meğerse bunlar timsah gözyaşlarıymış…

Daha sonra BAF başkanı Sezgin Mümin’in gururla çıkıp, Lilyana Drumeva’ya destek verirmişçesine, ”Bulgaristan’da 6690 Türk çocuğu Türkçe eğitim alıyor” diyerek Bulgaristan’dan getirdiği içinde beş gazeteci bulunan toplam 16 katılımcı ve Türkiye’deki katılımcıların önünde “Bulgaristan’da Türkçe eğitim sorunu yok” havası yaratmaya çalışması da hayli şaşırtıcıydı… 90’lı yıllarda 117 bin Türk çocuğu Türkçe eğitim alırken, şimdilerde bu sayı 6 binlerde… Demek bazıları için bu övünülecek bir şey!...

Daha sonra, Bulgaristan’da gizli ellerin, 1984-1989 yıllarında öldürülen Türkan bebeğin ve onlarca şehidin katillerini hala koruduğunu, hiçbir katilin yargı önüne çıkarılmadığını söyleyecektim, baktım ki sempozyumu düzenleyenler rahatsız oluyor, vazgeçtim. Yani “provokasyon” yapmak istemedim…

 Allah aşkına, “Bulgaristan’da etnik temizliğin ve kültürel soykırımın 30. yılı” adlı sempozyumda, Bulgaristan’daki Türkçe eğitim sorununu gündeme getirmeyeceksek, hangi sempozyumda veya toplantılarda gündeme getireceğiz?
Kaynak: kırcali.eu

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.