Lütfi
Mestan'ın genel başkan iken Höh'ten ihraç edilmesi dünya siyasetinde dahi çok
fazla eşi benzeri olan
bir olay
değildi. Hatta 3 ay sonra partinin genel kurulu var iken bu şekilde bir ihraç
yöntemi şaşkınlık yarattı.
Göründü ki
Höh teşkilatında hala Ahmet Doğan egemenliği var. Ahmet Doğan istemiş olsa, bu
tepkilere maruz kalmadan
hakim
olduğu delegeler yolu ile başka bir ismi demokratik olarak partinin başına
getirebilirdi.
Sanki bu
yolu özellikle istedi...
Lütfi Mestan'ı
rakip olarak dahi görmedi aslında, istediği anda onu indirebilecek bir güce
sahipti.
Partiye ve
teşkilata o kadar hakimki, parti içerisinden 5-6 kişi haricinde bu demokratik
olmayan ihraç yöntemine
kimse
sesini çıkaramadı. Hatta Mestan'ın güçlü olacağını düşündüğümüz Güney
Bulgaristan bölgesinden bile
toplu
istifalar yada Mestan aleyhine olacak partiden kopmalar yaşanmadı.
Tüm bunlara
rağmen Doğan neden bu yöntemi izlemişti?
Aslında
bugüne kadar pek dillendirilmeyen bu soru bazı sonuçlar çıkarmamızı sağlayabilir.
Türkiye ve
Rusya arasında yaşanan uçak krizi ile bu olayı bağdaştırmak Ahmet Doğan'ın
tamda istediği bir algıdır.
Tüm dünyada
ki siyasi eğilimlere baktığımızda 'kamplaşmak' 'kutuplaşmak' siyasi beceriler
ortaya koymadan
tabanınıza
hakim olmayı ve daha fazla taban elde etmenizi sağlıyor. Ahmet Doğan'ın Türkiye
ile yıllardır sıcak
ilişkiler
içeriside olmadığını biliyoruz. Bu hamle ile ileride bir problem yaşamamak için
herkesin safını
belli
etmesini sağladı. Türkiye'den gelebilecek tüm siyasi ve yaptırımsal hareketlere
kapısını kapamış oldu.
Artık
Türkiye'den Höh'e bir müdahele olamaz...
Sadece
Türkiye’de yaşayan Bulgaristan vatandaşlarından oy kaybedebilir ve bunu göze
aldı.
Bulgaristan
Türkleri'nin hala yanında olduğu ve özellikle daha önceden bu kadar üzerinde
durulmayan Bulgaristan'ın menfaatleri ve güvenliği algısını yaratarak
Türkiye'den kaybedilecek oyların yerine Bulgaristan'dan, Bulgarlardan oy
alacağına inanıyor. Ve bu şekilde Höh, artık Bulgaristan partisi olma
yolunda...
Kamplaşma
siyaseti yaratılarak;
Mestan'ın
Türkler ile işbirliği halinde olduğu ,
Bu durumun
Bulgaristan Devleti'ni tehlikeye soktuğu,
Höh'ün buna
engel olmaya çalıştığı
algıları
oluşturularak Bulgarlardan oy alacak bir Höh partisi izlenimi yaratılıyor.
Buna benzer
bir siyaseti, Türkiye 7 Haziran seçimlerinde Hdp partisi ile yaşamıştı. Birçok
Türk vatandaşı mevcut
hükümete karşı olduğundan dolayı, yeni bir siyasi yapının
(koalisyonun)
oluşması için Kürt azınlığına hitap eden bir partiye
oy vermişti)
Doğan;
istediği algıyı elinde bulunan medya gücü ile yaratabilirse, Mestan'a antipati
ile yaklaşan birçok Bulgarın oyunu alacaktır.
Bulgaristanda
hala etkili bir Türk medyası ve sivil toplum örgütü ve örgütleri olmadıkça bu
algıyı yaratmak çokta zor
olmayacak...
0 yorum:
Yorum Gönder