HŞHP’nin İstanbul temsilcisi,
Erdinç Halim İmamoğlu, bazen sitemde bulunur; “ Aga,vallahi, bizi görmezlikten
geliyorsunuz!”diyerek, partisinin Sofya’dan nasıl göründüğünü sorar bana.
Bir ara Kasımcı olarak
anıldık, şimdi de Mestancıya adımız çıkmadan, ben yazıma odaklanayım. Aslında
gazetecinin derdi yaranmak değil, gerçekleri bir şekilde yansıtmaktır...
Kasım Dal, daha partisini
kurmamıştı ve nabız yoklamak için Bursa’ya gelmişti. Herkeste heyecan
doruktaydı. Bursalı yöneticiler, kendisine yemek ziyafeti çekerek, gözümün
önünde hepsi destek sözü vermişti.
Birkaç yıl geçti, bizim Cebel
deresinden çok soğuk sular aktı.
Kasım Dal’a, ”Yanındayız
Koçum!”diyen Bülent Amca, artık emekliye ayrıldı.
Bursa Büyük Şehir Belediye
Başkanı Recep Altepe, mayısta yine Cebel’deydi. Bu sefer DOST’la kucaklaştı.
Bahsettiğim o yemekte,
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Naci Kale de vardı. Bunlardan
birisi, DPS’nin kongresinde tebrik sundu, diğeri de Ak Pınar’da şapka salladı.
Bursalı siyasetçiler saf
değiştirirken, başkent Sofya, üç ağır adamı tanıdı ve sevdi;
Kasım Dal, Korman İsmailov ve
Orhan İsmailov.
Partileri hala küçük mü küçük
ama artık liderlerinin toplum içinde belirgin bir saygınlığı hissedilmekte, her
ilçede bile sadık üye ve sempatizanları bulunmakta. Hatta, Türkiye’dekiler tam
bir baş belası...
Son günlerde, Kasım Dal,
neden medyanın sıkça konuğu oldu?
Güler yüzü, ılımlı ve samimi
ifadeleri, toplum içinde sempati uyandırmakta. Siyasetçi kimliği ise güven ve
inanç aşılamakta. İkinci defa Persin adasındaydı. Oradaki siyasi ve entelektüel
elitin arasında, Türklerin onurlu bir temsilcisiydi.
Genç ve karizmatik Korman
İsmailov, zorlu Reformcular Bloğu’nda stabilite sağlamak peşinde. Çok yorulduğu
ve yıprandığı yüzünden belli.
Yeri gelmişken, kendi bir
hayalimi de paylaşayım. Bugün, nasıl Korman İsmailov, Bulgar siyasetçi
arkadaşlarıyla ortak hedefler peşinde koşturuyorsa, ileride de bizim Türk
topluluğumuzun çıkardığı özgür ve bağımsız siyasi güçler, illaki, hemfikir
oldukları diğer düzgün ve demokratik ulusal siyasi partilerle beraber hareket
ederlerse, işte o zaman bu ülke düzlüğe çıkabilir...
Orhan İsmailov, profesiyonel
bir asker, istihbaratçı sayılır. Şu an Savunma Bakanlığı’nda ikinci adam.
Disiplinli ve titiz çalışması sayesinde çok başarılı bulunuyor. Onu Bulgarı ve
Türkü takdir etmekte. Meğer, Türkler, Bulgaristan’da yüksek rütbeli subay veya
istihbaratçı olarak da görev alabiliyormuş...
Evet, birazcık, siyasette
ağırlığını hissettiren üç ağır adamdan bahsettim.
En azından, Sofya’nın
perdesiz penceresinden böyle gözüküyorlar...
2 yorum:
her zaman bır adım gerıden gelıyorsunuz kı ne yazık
hala kendini komünist zamanında sanıyorsun, hala bırakmamışın kötü adam olmayı
Yorum Gönder