Nobel Barış Ödülü adayım Nuri Adalı

28 Eylül 2010 Salı |


Nahit DOĞU

Bu aralar mail adresime Orta Asya konulu mailler geliyor. Birçok tanıdığım ve tanımadığım Nazarbayev’e destek çağrıları gönderiyor. Nedeni mi? Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Dünya Türkleri Asamblesi tarafından Nobel Barış Ödülünü layık görülerek aday gösterilmesi. Nazarbayev’i aday gösterenler, kendisinin 140'tan fazla etnik grubu bir arada barış içinde yaşatmayı başardığını, ayrıca nükleer silahsızlanma için attığı adımları, Semipalatinsk askeri deneme bölgesini kapatılması ve Astana'da her yıl geleneksel hale gelen dinler arası hoşgörü sempozyumlarını öne çıkarıyor.
Şüphesiz Nazarbayev’in bir lider olarak artıları ve eksileri vardır. Ne var ki, benim Nobel adayım Nuri Adalı’nın yanında Nazarbayev’in adaylığı gölgede kalır. Yaşadığım bu coğrafyada Nobel’i hak eden tek bir kişi var, o da rahmetli Nuri Adalı. Bu topraklarda yaşayan, bu topraklardan dünyaya adım atmış insanlarımızın başka adayı da olabileceğini düşünmüyorum açıkçası. Adalı, Bulgaristan Türkünün kalbindeki manevi Nobel Barış ödülünü çoktan almış bulunuyor.

Birkaç gün önce Astana’dan Nazarbayev’in adaylığı konusundaki haber ajanslara düşünce Bulgaristan Türklerinin Nelson Mandela’sı olarak adlandırılan Nuri Adalı’yı bizler neden aday göstermeyelim diye düşündüm. İnternetteki Bulgaristan göçmenlerinin mail gruplarında Nazarbayev’e destek içeren çağrıları da gördüm ve neden kimse Nuri Adalı abimizi aday olarak göstermiyor diye sordum kendime.
Hayatının 23 yılını Bulgaristan Türkünün özgürlüğü için hapishanelerde geçiren bu adamdan başka bu toprakların Nobel Barış Ödülü adayı olabilir mi?

Hayatını ortaya koyarak, hapislerde hepimiz için mücadele veren Nuri Adalı benim adayımdır.
Astana’yı seviyorum, Kazakistan’ı da ancak benim köklerimin dalları Nuri Adalı’nın yıllarının tükendiği hapishane duvarlarından geçiyor. 

Bulgaristan Türkünün özgürlük savaşçısı Adalı’nın Kırcaali’nin Ostrovets Köyündeki (Adaköy) mezarı başında şunlar yazıyor:

Yanan bir ışıktı, söndü. Tükenen bir mum misali. Vatan ve milleti uğruna savaşta. Yoktu memlekette emsali.

Acı ve boralı yıllarda savaştı, En sonunda emeline ulaştı. Bilmeyiz şimdi rahat mıdır uykusunda, Dileriz, güller açsın ebedi yuvasında...

Ruhun şad olsun Nuri abi!


28092010

Paylas

3 yorum:

Ali Hasanov dedi ki...

Son yıllardaki okuduğum en iyi yazılardan birirsi.Yazanı tebrik ediyorum.Konu işte budur.Burada Nuri Adalı bir simge olarak yüceltiliyor.Bu ismin içinde ve dışında bütün Bulgaristan Türklerinin siması ve yüreği görülmektedir.Biz hepimiz Nuri Adalı'yız,hepimiz Türküz,üstüne hepimiz Arda boylarındanız,Tuna boylarındanız.Bay Nuri ve bütün dava arkadaşları gönüllerimizin Nobeli'ni çoktan kazanmadılar mı.Geçmişimizi,tarihimizi öğrenelim,büyüklerimizi sevgiyle,şefkatle analım ve yüceltelim.Genç ve parlak bir gelecek vaad eden bu genç kardeşimizin girişimini destekleyelim ve kendimizi yeniden bulmanın,keşfetmenin tadını çıkaralım.Ne dersiniz,arkadaşlar...

Adsız dedi ki...

TEBRIK ETMEKTEN BASKA SÖZ BULAMIYORUM HELAL OLSUN NAHIT BEY SIZLERE DE HELAL OLSUN ALI HASANOV DOGURUYA DOGURU EL ELE VERELIM KIMLGIMIZI KAYBETMIYELIM BASKALARIN MASASI OLMIYALIM BIZLER BIRIZ GUCLUYUZ O YUZDEN KIMSELERE KURBAN GITMEYELIM BIZLERIN HESABLARINI YAPMASINLAR BIZLER BIRLIK OLDUKCA KIMSE YASADIKLARIMIZI BIR DAHA ASLA YASATAMAZLAR

Adsız dedi ki...

Tebrik ederim, Nahit! Bu görüşünde sana tamamen katılıyorum! Bulgaristan Türklerinin davasını yürütenlerden ancak Nuri Adalı Nobel Barış Ödülüne layıktır. İnşallah, bu bir gün gerçek olur!

Resmiye Mümün

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.