Kalkındırma paydası ve yozlaşma

Ertuğrul GÜNEŞ

Bulgaristan’da kalıp 3 kuruşa sabahtan akşama kadar çalışıp ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek mi? Yoksa Türkiye’ye göç edip domuz eti yemek veya kültürel yozlaşmaya uğramak gibi boş damgalar yemek mi ? Her iki tarafta da bir ön yargı.Bulgaristan, şimdiye kadar kendi ırkından gelenler ile mi bir nebze ileri gitmiş, yoksa her fırsatta aşağılamaya çalıştığı emekçi köleleri ile mi ?Aynı soru geçerliliğini Türkiye için de koruyor.Göçmen Bulgaristan'lıların Türkiye'nın kalkınmasındaki paydası umduğumuzdan da büyüktür. Genelde emekçi kelimesini Türkiye'liller kullanırlar,ama Bulgaristan'daki asıl emekçiler yaşamının önemli bir bölümünü faal bir şekilde tarlalarda veya inşaat iskelelerinde ekmek peşinden koşanlardır,onlara ölünceye dek emeklilik yoktur.Bir de domuz eti yeme konusu var ki trajikomik bir durum.Türkiye daha kendisi yediği et gıdalarının nereden geldiğini bilmeden Bulgaristan Türklerine çok kolay bu etiketi yapıştırabiliyor.Eski Bursa belediye başkanlarından birisi, tarihin birisinde televizyonlarda eski Osmanlı dönemleriden miras kalmış inek etinden hazırlanmış nal şeklindeki halis muhlis Türk sucuğu olan Gorna Oryahovitsa sucuğunu bile domuz mamülü ilan etmişti.Bu şahıs ne bilsin ki,günün birinde onun nefretle dil uzattığı göçmenlerin oyları sayesinde Meclise gidecekti.Göçmenlerin fazlalık olduğunu düşünenler, Milli Savunma Bakanlığı gibi önemli görevde bulunan Vecdi Gönül’ün de bir göçmen olduğunu unutmuşlardır.Yozlaştıklarını iddia ettikleri Balkan Türklerinin şarkılarını,türkülerini büyük bir keyifle dinlemişlerdir onların olduğunu bilmeden..Kendileri ingilizce kelimeleri hayatlarının bir parçası haline getirmişken yüzyıllardır Bulgaristan Türklerinin evlerinde öz Türkçeyi kullandıklarını,zorunlu olmadıkça Bulgarcadan uzak durduklarını unutmuşlar,belki de hiç bilmemektedirler…