İsmail KÖSEÖMER
www.kircaalihaber.com
Daha çok değil, birkaç gün önce buradaydı. Sözde erişilmez, sarayında sefa süren, halktan uzak ve kopuk bir biçimde hayat sürüyor diye karalanan, O eşsiz hazine bizdeydi, Mestanlı’da. Dinleneyim dedi, olmadı. Sadece ilk gün birazını gerçekleştirebildi. Halkın bu eşsiz ve gücünü nereden ve nasıl bir biçimde alıp da beslediği bilinmeyen ve giderek karşılıklı büyütülen sevgi karşısında ne yapabilirdi ki, kucaklaşma dışında. Evet, O bir önder, hem de ne önder. Allah’a şükürler olsun ki yine bize, Türklere bahşedildi. O da Balkan yarımadasından, Akdenizli olmasa da Karadeniz’den. Ne hikmetse, O da Mavi gözlü dev gibi peygamberimizin adını taşımakta.
Dur durak bilmedi, dinlenmedi, sıcak demedi hatta çoğu zaman yemeğe bile gidemedi. Ama hep görüştü tam görüştü, hiç kimsenin hatırını kırmadı, görüşme talebine hayır demedi. Öyle ki tarihimizle de ilgilendi. Mestanlı Bahçesinde hakla görüştü, çocuklara sevindi – yetmedi sohbet esnasında çocuk arabası itti. Görenler, yoksa bu O mu dediler, gözlerine inanamadılar, ama selamlaştılar, tokalaştılar doyasıya da sohbet ettiler. Kolay mı, başkent nerede bahçe nerede… Üstelik bizden biri, oracıkta duruyordu, O sözde erişilmez Dev adam! Bahçeden meydana, meydandan da maşkılıya (Salıpazarı). Her adımda yeni bir kişi, yeni bir gülümseme, yeni bir kucaklaşma, inanamayana dostane bir: “Evet, ben oyum!” ve hemen derin bir sohbet. Ekonomik kriz, yaşam, neşe, acı ve mutluluk ve daha neler neler. Pazaryerine varmak beş dakika yerine bir saati buldu ve aştı. Pek de güzel oldu! Siz hiç etrafa o sevinç bakışlarını saçan mutlu gözleri gördünüz mü? Göremediyseniz, üzülmeyin elbette sizler de göreceksiniz. Çocuksu bir coşku, başbuğunun asaleti ve O dostane davranış. Ah keşke, o kendini bilmez yalan makinası mucitleri ve meydanlarda kuklalarına boş boş konuşturan kuklacılar da bunu görseydi. Belki onlar bunu biliyor ve bu yüzden de Ondan korkuyor! Korkmalılar, hem de ne biçim. Karanlık devri cehaleti bitti, korku gitti, gözler ufka dikildi ve bizlere has o özgüven yeniden yeşerdi.
O gün kaç kişiyle sohbet etti bilinmez, ama mutluluk gözlerinden okunuyordu. Sanki bizler Mevlana’nın “her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir. Çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar” sözlerini anımsıyorduk.
Bunca görüşmenin arasında pazarcının biriyle yerli mal alım satım muhabbeti de yaptı. Kendisini anadilini bilmiyor diye suçlayanlar bir görselerdi, dişleri dökülür dilleri dolanırdı. Kolay mı koskocaman bir topluma çobanlık etmek, bak 21 yıl geçti “onlar” yine kudurdular ve bizden parçalar koparmaya kalkıştılar. Dahası da var. Bu sefer ne adlarımıza ve dinimize saldırıyorlar, ama ne yazık ki elimizdeki ekmeyi alıyorlar…
Mestanlı’dan sonra o tarih kokan ve yıllar boyunca ilim ve irfan merkezi olmuş Mandacılar köyüne vardı, enerjisi tükenmeyen O adam. Elmalı Babayı gezdi, köy camisine girdi, türbeye vardı ve daha da önemlisi köylülerle, bizim köylülerle görüştü. Buradan Soğukpınar gölü bendini ve Milli Park bilgi merkezini gezdi. Oradan da siyasete ilk adım attığı Koşukavak’ın Ada köyüne vardı. Kendisini 21 yıl önce karşılayan tanıdık yüzler karşıladı. Halk yine oradaydı. Böyle haber tez duyulur ve yayılır derler. Hiç insanda heyecan olmaz mı O gelince? Ne kareler oluşuyor yaşamda, üzerindeki kişiler doğalsa.
Gündüzleri halkla kucaklaşma, akşamları ilde mevcut belediyelerdeki teşkilat kurmaylarıyla görüşmeler, fikir alış verişleri ve yine gündüz kendisiyle görüşemeyenlerle bire bir görüşme. Ve tüm bunların arasında, Söğütle boyunda gezi ve belki de günün ilk yemeği! Makine desen değil, robot hiç değil ta uzaktan belli ademoğlu olduğu. Ama her şey planlı, her şey hesaplı, yolu yordamı belli, çünkü Yıldırım gibi lakaplı o deneyimli Cebeli’li yönetici hep orda. İyi ki de vardı! Cebel dedik ya oraya da yolu düştü, tatlı kahve yudumlarken yine o sohbetler, o güzel görüntüler, ama başka bir büyüleyici havada ve sihirli ortamda.
Son geldi dayandı, ah ne de çabuk geçti bu zaman. Ah ah kahpe saat, sanki biraz daha süre tanısan ne olurdu! Kırcaali ve gemi mimarisi taşıyan o binada anlamlı görüşme. Yine halk, yine gençlik, o bilindik kareler. Enerji desen, tarifi yok, büyü desen – ilim, bilim ve mantık deriz. En iyisi böyle bırakmak ki herkes canlandırabilsin…
Karagözlerde ah o coşku ah o görüşmeler. Kelimeye sığmaz o anlar! Ve ayrılık vakti geldi çattı. Bu da varmış yaşanacak, hissedilecek. Işık gösteren öğretmen gidiyordu. Arabaya binmeden şöyle bir baktı ve Kızılağaç ile Eğridereye göz kırptı, sanki gözleri konuşuyordu: “üzülmeyin pek yakında döneceğim sizi kucaklamaya”.
Araç ayrılırken bir anlık da olsa Ahmet Doğan’ın o coşku dolu gözleri parıldamayı bıraktı…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.
14 yorum:
KIRCAALI BUGUNUN GAZETECILIGINE BU YAZIYI YAYINLAMAK YAKISMAMIS
Gerçekten bu yazı gerçek mi ? Yok canım Hayal mahsulüdür.
Ey Ahali duyduk duymadık demeyin bizim Hacı yan köşe Kırcaali Bugün de Türklere bahşedilmiş “Önder” yaratmış. Ne hikmetse, O da Mavi gözlü dev gibi, Peygamberimizin adını taşımaktaymış herkese tez duyurula. Kusuruma bakma ey Hacım dayanamadım Etki tepki meselesidir bu Sen yazar ben okurum ve İmzamı da çakarım.
Bu ne ya bukadar got yalamak olurmu ? Allahin ajanini senlerce kardeslerini satan seytani burada peygamber yapacaksiniz kolayini bulsaniz. Cuus durun biraz carpilirsiniz.
Ancak 21 yılda Ada köye gelebilmiş onun için Uçan daire alacakmış 42 sene sonra gelebilmesi için
ÖNCE TÜRKÇE KONUŞULACAK ASİMİLE POLİTİKASI İÇİN MUCADELE EDİLECEK BULGARİSTANDA TÜRKLER İÇİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE EDİLECEK BULGARİSTAN KÖYLÜSÜNÜN SORUNLARI ÇÖZÜLMESİ YERİNE BULGARLA ELELE KOLKOLA YAŞAYAN ZENGİN SOSYETE SÖZDE MİLLİYETÇİ TÜRK ZÜMRESİ YARATILMAYACAK
HZ. MUHAMMED(S.A.V.) ADINI TAŞIYAN ÇAKIR GÖZLÜ MUSTAFA KEMAL ÖNDER OLARAK ÖRNEK ALINACAK
Hayal bile olsa güzel,o hidayete erişmezse halk onu birgün eriştirecek .Giderek yükselen homurtu ve ayak seslerini artık duyuyor olması gerek.Halkın kucağı ana kucağı nerede büyüdüğünü artık hatırlamalı.
peygamberimizle kiyaslarsin haa? bir carpilirsin ki elin ayan tutmaz. ayip ayip
Bu jivkovun önderinden bahsediyor yalnış anlıyorsunuz arkadaşlar
Vay be, ne bu yazi boyle? Bu kadar da cahillik, yalakalik olmaz. Yaziklar olsun! Igrenc!
NE BU YALAKALIK YA
NE BU YA IRENC...
yazida cok normal, insani hareketlerden bahsediliyor...bir parti lideri insanliktan ciktimi yoksada - bukadar insani hareketler okadar cosku yaratiyor...bu normal PAZAR SOHBETLERI VEYA SOKAKTA YURUMEK...COCUK ARABASI ITMEK mucize gibi ise...acirim ben bu milletin boyle liderlerine ve halimize...simdiyekadar son 2-3 senedir neredeydi vu DEV lider ya...adini bile unutmaya basladik, fare gibi saraylarina kendi istegi ile kapanmisti...ama secimler yaklasti - kedi pusuda beklese bile - fare ayaza cikmali!
Yazınızı ilginc düşüncelerle okudum ve de yorumları diğerlendirdimm yorumların. Yorumları yapan arkadaşları destekliyorum hic birinden de iyi bir yorum görmedim. Demeki sizin düşündüğnüz mavi gözlü iyi huylu birdeiyil miş ne yazıki. SİZ EN İYİ Sİ BİR DAHA DÜŞÜNÜN YAZINIZI. ve deyin ki yeter artık 21 senedir sömürülen türk soydaşlarımıza bir az de yenilik lazım geriden gelenlere .yukarıdan aşaya 5 arkadaşımızın yorumuna katılmamak mümkün deiğl ve aynen katılıtorım.
Yorum Gönder