Okuyan yok, yazan var mı?

26 Ağustos 2012 Pazar |

Balkanların iki eteğinde veya yurt dışında  yaşayan Bulgaristan Türk toplumunun fertlerinin yaşamlarından, dertlerinden, başarılarından mı haberdar olmak istiyorsunuz?
Olamazsınız efendim!
Yeterince güncel bilgiye ve yoruma ulaşamazsınız, çünkü bizde eli kalem tutan çok, ama sayıcak yetersiz olan medyalarımızda bağımsız ve özgür bir şekilde yazanlar yok. Aramızdan bunca yazar, şair, gazeteci, siyasetçi, bilim adamı ve düşünür çıkmiştır ki, bunların haddi hesabı yoktur.
Basın tarihçemize baktığımızda görüyoruz ki, Bulgaristan Türk basını geçen asrın ilk yarısında çok daha güçlü ve yararlımış.O zamanların aydın ve entelektüelleri halkına daha yakın duruş sergiliyorlarmış, cesur ve fedakarmışlar. Bir çoğu son kuruşuna dek, çıkardıkları yöresel ve ulusal gazetelere harcamışlar, bazıları bu yolda hayatını kaybetmişler. Kırcaali'de gazete çıkaran Mehmed Takanoğlu'nun milis ajanları tarafından asıldığı kayın ağacı hala ayakta, aynı zamanda başka bir sürü gazetenin isim hakkı sahipleri ne yazık ki, babalarının ve dedelerinin  davalarından günümüzde uzak durmaktadırlar.
Basılı gazete ve dergilerimiz, internet gazetelerimiz ve dergilerimiz yok sayılacak kadar azdır. Geniş okuycu kitlelerine ulaşılamamaktadır. Bulgaristan'da dergi çıkaran bir arkadaşım üzüntüsünü şöyle dile getiriyordu; "Okumuyor,okumak istemiyor bizim insanımız!". O derginin çıktığı şehirde o yıl tek kişi abone olmamış...Türkiye'nin önde gelen bir göçmen derneğinin yöneticisi  anlatıyordu; "Çıkardığımız dergi çok lükstür,ama bastırdığımız sayılar 300'ü geçmez, bunları da Ankara ve yerel protokol mensüplarına gönderyoruz!" Demek ki, onların da abonesi yok ve bu dergiyi formalite icabı çıkarıyorlar, ya da en azından "sayın protokol büyüklerine"yaranmak içindir bütün uğraşıları.
Bu konuların üzerine biraz kafa patlatsak derim!
Okuycumuz mu suçlu, ya da bizler, yani kalem erbaplari işimize yeterince ciddiyetle ve sorumlulukla yaklaşmıyoruz.
Bizler hangi ciddi ve yararlı yazıları yazdık,hangi olay yaratan konulu kitapları yayımladık,hangi aktüel ve modern gazeteleri çıkardık ta etnosumuzun temsilcileri bunlardan uzak kaldı ve okumadı.
Totalitarizmin medya  dünyasını unutalım gitsin,orada hepimiz birer iki yüzlü olmak mecburiyetindeydik,birer yalancı Yanus yani...
Arkamızda yeni bir dönem daha bıratık,buna demokrasi dönemi desek, yine yalancı oluruz."Şanlı"parti organlarında kırkar yıl çalışan köhne ve sadık zihniyetlilerinerin eline,toplumumuzun gözünü boyamak için, yeni bir gazetemiz tutuşturuldu,ama gözleri kör doğumuş bu yavrunun akıbeti zaten belliydi.Totalitarizm nabzında şerbet dağıtsa olmuyordu,demokrasi pencerelerinden beyaz güvercinler uçursalar, kırmız patronlar sinirden köpürecek...
Değinmek istediğim nokta farklı.
Binlerce güncel siyasal,  toplumsal,dinsel ve kültürel konu günümüzde yorumlanmadan,üstü açılmadan örümcek ağlarına sarmalanmış ve vicdanlarımızın toz tutmuş raflarında çürütülmektedrler.Bir göz gezdirdiğimde onca "büyük"yazarlarımız,şairlerimiz ve gazetecilerimiz var,fakat iş medyalarda görüş bildirmeye gelince  hepsi birer sıçan deliğine sığınmaktadırlar .Nedir bunun sebepleri, bunlar  kimden korkuyorlar, ya da neden yazmak istemiyorlar. Bir takımı ise saray tahtındakinin direktiflerine göre yazıyor ve çiziyor ,hatta kendi benliklerini bile o gizemli güce göre ayarlamışlar ve hiç bir özgür şekilde görüş ve düşünce beyan edemiyorlar.Güncel bir örnek vereyim. Dün ve bugün Loznitsa kasabasında seyircisiz bir Türk  folklor festivali düzenleniyor,fakat hiç bir gazeteci arkadaşımız,neden bu festivalin seyircisi yok diye haber yapamaz... Başka bir gazeteci arkadaşım yerel gazete çıkardığını bana bildiriyor, ama nedense benim hiçbir yorumumu ve hatta bu yazımı  bile o gazetesinde yayımlamak cesaretinde bulunamıyor ve bulunamaz... Ben şu an feryad ediyorum! Bizim insanımız eğitimi ve bilgiyi çok sever. Gazeter ve kitaplar da her zaman onun öncelikli tercihidir. Sonuçta neyi ve  neler okusun ki o? Bizler neler yazıyoruz, ya da yazabiliyoruz. Aslında bizlerin kalemleri mi tükendi, ya da vicdan ve kalplerimiz mi hiç sızlamaz oldu...

10 yorum:

Adsız dedi ki...

KALEMİNNE, YÜREĞİNE SAĞLIK!

Adsız dedi ki...

evalla topcu

Adsız dedi ki...

bulgarıstan turk toplumu demekle çok ıyı etmişin .göçmen yada azınlık terımlerınden çok rahatsız oluyordum .sanki ben ezik buzuk oluyordum

Adsız dedi ki...

loznıtsada seyırcı yokmuş.turk toplumu nerde kaldı bır kısmı turkıyede bir kısmı avruupanın çeşitli yerlerinde. ayrıca kimse sizin yazınızı paylaşmak zorunda değil.

Adsız dedi ki...

nufusu olmayan yerden seyircı bekle.EHEY BİZ ÖLMÜŞÜK AĞLAYANIMIZ YOK.UYANMIŞIK TAKANIMIZ YOK

Adsız dedi ki...

gunumuzde dergi gazete satışları acayıp duştu sanal gazete takıbı yapılıyo .yani internete taşınmalı.ben bır anımı paylaşmak istıyorum çok eskıden turkıye dekı akrabalarımızdan hikaye kıtapları gelmişti hepimiz bilirız bu hıkaye kıtaplarının adını kuğu,karga yavrusu,ayşegulun hayatı. ben kuçutum benım için gonderılmışti .ama komşumuzun kızı zımbalarını çıkarmış (kızan aklı işte)dedem öfkesini 2 gun alamadı .yorgan iğnesiyle iplikle kitapları dikti :))guzelde olmuştu dikişli kıtap :)) turkçe okuma özlemi isteği varmış .şimdi dıkkat çevıren yok

Adsız dedi ki...

kendınızı baya geliştırmışınız yazı guzel .kımseyı suçlamadan rencıde etmeden ben ılk defa sinir olmadan okudum

Adsız dedi ki...

ilk defa bir yazinizi begeniyle okudum

Adsız dedi ki...

Kubadin...Turkiye`dekiler hicbiseylerden haberi yok ve derneklerin kiskirtmasiyla hep komunist DuPiSeye oy vermektedirler.Dernekler DuPiSe mafyasinin pastasindan parca alabilmek icin cift vatandaslari yanlis yonlendirmektedirler.Komunist Gizli servis(DS)ajanlari ve muhbirleri gorevlerini yapmaktadirlar.Avrupaya gurbete gidenlere ne demeli,iste bu derebeyleri is yerleri acmadiklari icin ordalar ama onlar yine 20 yildir koyun surusu gibi turk dusmanlarina oy atmaktadirlar.Genclerimiz ise chalga dinleyerek korelmistirler,kitap,dergi felan okumazlar artik.DS Turklugun uzerinde oynanan oyundan galip cikmistir.Saygilar.

Adsız dedi ki...

Bulgaristan Türklerini kimse bölemez,daha önce Osman Oktay,Güner Tahir,Nedim Gencev gibi bölücüleri gördük,şu an kimse onları hatırlamıyor bile, Kasım Dalda oraya gidecek...

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.