Kızıl Ordu ve yıldız benzetmesi

Bulgaristan Türkleri’nin kalburüstü şairlerinden biri olan Mehmet Müzekka Con, 1944 tarihinde Kızıl Ordu’nun Bulgaristan’ı işgal etmesini pohpohlamış, hatta Sovyet askerlerini birer yıldıza benzetmişti.
Biz de o yıllarda öğrenciler olarak okullarda bu şiirleri ezberledik, dahası da var, festivallerde ödüller bile aldığımız oldu…
Sonra hepimiz biliyoruz ki, bu “yıldız” yani Sovyet Ordusu kabağı Bulgaristan halkının başına patladı. Tüm Bulgaristan halkı çekti çekmesine. Ama en çok bizler, Türk ahalisi yedi poparayı. Kırağı gibi haşlandık. Kızıl Ordu’nun Bulgaristan’a kabullendirdiği totaliter yönetim biz, Türklerin adlarını Bulgar adları ile değiştirdi. Dilimizi yasakladı. Dinimize saldırdı. Gelenek ve göreneklerimizi unutturmak için milyonlar harcadı…
Acılar içinde kıvrandık, durduk…
Geçenlerde bir törene katıldım. Ayrı ayrı partilerin temsilcileri kürsüye çıkıp, birer ateşli nutuk patlattılar. Hele bir tanesi vardı ki, biraz taşkınlık göstererek liderlerini ağız dolusu övmesi yetmiyormuş gibi, onu yıldıza benzetti, güneşle karşılaştırdı…
Bunu yadırgadım, doğrusu.
Dostlar, ne olur, başkanlarınızı, liderlerinizi rüzgara, fırtınalara, boralara benzetin. Onları kuşlarla eş koşabilirsiniz. Hatta, dağlara, tepelere, bulutlara da benzetseniz makbuldür.
Ancak yıldız benzetmesi olmasın! Ben yıldızlardan bir defa ürkmüşüm… Akşamları evime erken kapanışım da sırf bundandır.