“ Türk’üz, Müslümanız, Doğruyuz, Çalışkanız…”
Ama…
1989’dan bu yana ağzımız açık, dilimiz çözük.
Her şeyi konuşabiliyor, her şeyden şikâyet edebiliyoruz.
Şikâyetlerimiz de ne ki: İş yok, hizmet yok, para yok. Fakirlik ve cehalet üzerimize çöktü…
Fakirlik, ama ne fakirlik! Altta kalsın böylesi…
Zaman zaman düğünler yapıyoruz, düğünlere katılıyoruz. Anam-babam dünyası! Sofra dediğimiz masaların başı-sonu yok. İsrafçılık derya deniz.
Benim sözüm masalar üzerine değil. Gerçek sofralar ve ötesi için.
Mevlütler!
Her müslüman hanesinde mevlüt yapılır. Hayır-sevap için. Allah’a dualar okunur, yalvarışlar yakılır.
Ama nasıl?
İşte, bir akrabamız vefat etmiş. Bunun bir faturasına bakalım.
Aile halkı, akrabalar ve dostlar acılıdır. Onlar için dünyanın hiç olmazsa yarısı yıkılmıştır. Kederleri sonsuzdur. Baş sağlığı dilekleri de para etmez. Ya, bu acılar içersinde madalyanın öte tarafı nedir?
Mahallenin erbap kadınları, bu acılı haneye koşar. Hem de yangın söndürmeye koşar gibi. Tencere, tava, tabak, kazan - ellerine ne geçerse tıngırdatmaya başlarlar. Öte yanda, kazanda, koç, koyun, her ne varsa, hökür hökür kaynar. Çorba, yahnı, pide, börek, baklava, pilâv, fasulye, patates, kabak, dolma, sarma, erik aşı, yoğurt, ayran… Bilemedik, 18 çeşit yemek! Bunun yanında 40-50 adet de ekmek! Neymiş, efendim? Cenazeye katılan hacıları, hocaları, misafirleri doyuracaklarmış. Adet böyleymiş Müslümanlarda. Hayır, âdet böyleymiş bu köyde, bu şehirde.
Sonra mı?
Sonrası belli. Cenaze defnedilince herkes dönüyor evine. Bu acılı günde, acılı insanların sofrasında tat mı duyacaklar sanki?
Hacısı, hocası, misafiri tamam. Daha doğrusu, bir sofralık insan! Bu insanlar mı yiyecek bir kazan yahniyi? 15 pideyi? 50 ekmeği?
Ötesi mâlüm. Köpekler, hayvanlar bayram ediyor bol bol yedikleri karşısında.
Sonra, haftası, 40-ı, 52-si, senesi geliyor rahmetlinin. Onun için okunacak hayır-dualar uğruna yeniden ayni film ortalıkta. İsraflığın haddi, sonu yok… Hayır yapıyoruz, Allah aşkına! Estağfurullah!
Daha mı dediniz?
Bu Müslümanlık geleneğimizin başka bir sürü yönü daha var. Esefle söylemek isterim. Ama sakın beni günaha sokmayın ha!
Ah, şu kadın milleti!
Bu kadın milletinin birçoğu güya, hal-hatır ve hayır-sevap için mevlüde gelmiştir.
Gönlü mevlüdte değil ama gözleri fildir fildir köşede bucaktadır. Her şeyi kırık aynada görür. Ona göre çorbanın tuzu, baklavanın tadı, mezenin sirkesi yoktur. Ona göre bu hanenin boyası, badanası, donatımı filân yoktur. Bir de mevlüt okunana dek harıl harıl bir uyku çıkarması yok mu “kimseye sezdirmeden?”.
Bir de ah, şu … Milleti!
Bir de ah, şu…
“Günahlarımız” saymakla bitmeyecek kadar çok, genç dostlar.
Bir hayır işi yapacaksak eğer, bunu Müslümanca değil, insanca yapalım!
Yaptığımız hayır-duanın arkası bir rahatlık getirsin gönlümüze. O toprakta yatan merhumun vicdanı da rahat olsun, ne dersiniz?
Yoksa dedelerimizden, ninelerimizden miras kaldığını zannettiğimiz bu şatafatlı gelenekler bizi hiç bir “cennete” götürmez.
Duyarlı olalım, dengeli hareket edelim. Geçmişin bu köhne geleneklerine kurban olmayalım, sakın!
Zamanımız gösteriş yapacak zaman değil. Ciğerlerimizin beş para etmediği bu dönemde eğer sofra bolluğu açısından “komşumdan daha üstün çıkmak” fikrinden vaz geçmezsek (veya vaz geçemezsek), o zaman benim söyliyeceğim tek bir söz var: Öpeyim sizin bu fakirliğinizi! Aââmiiin!
GÖNÜL dergisi
03.08.2003
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.
1 yorum:
koca osman,asirilaga ben de karsiyim.bu adamin uzum yemek degil nigeti bagciyi dovmek,kem gozleri,ile som agizi ile biz turk halkini bir baska yone cekmekle gorevli mis gibi geldi bana.haci, hoca ,mevlut,cenaze yemeklerini alay edercesine yorumlamasi ahlak disi olarak niteliyorum.konustugu sozler adeta hristiyanliaga giden yolu gosteren ok isaretlerine vurgu yapiyor.sana ne bizim cenazelerimizden ,mevlutlarimizdan,cik git ulan dallanbas duduk.bula bula yazdigi seye bak.bulgaristan turklerinin bulundugu durumu ,cektigi sikintilari gormuyor,gercekleri yazmiyor,takmis kafasina bir konu yazip gidiyor.adam ol,lan gorduklerini halkimizin yasam sartlarini ogren de yaz ,adam gibi yaz.
Yorum Gönder