Nuri Adalı ve Balkanlardaki Türk aydınlarının/siyasetçilerinin hali

23 Kasım 2012 Cuma |


Erdinç TEKER
Bugün merhum Nuri Turgut Adalı'nın doğum günü. Mücadele ile , acılar ile , ikiyüzlülerin arasında geçmiş bir ömür yaşadı kendisi. Bir ülküsü vardı: İnsanca özünü yaşamak ve yaşatmak. Bunun uğrunda çok zorluklar yaşadı. Sırf hapis belası değil , çevresindekiler ile de uğraştı. Bakın “Deli” şiirinde ne diyor :
“Dokunma diyorlar, suya sabuna.
Bakma etrafına, gir sen kabına.
Başkaları için ağlayan gözler,
Her yerde tüm hakkı savunan sözler,
Yıldırım kesilir üstüne döner.
Bu zulmette bakma olmaya fener!”

Günümüzde benzer mücadeleyi verenler de aynı akıbete uğruyor. Ne de olsa “Sana ne/ Bana neciler” iktidar, adamlar ise yine azınlıkta...
Örneğin en son Filistin'de en son yaşanılanları ele alalım. Balkanlarda yaşayan kaç tane Türk aydın veya siyasetçiden bir ses duydunuz? Hangisi “Müslüman kardeşlerimize zulüm yapmayın” dedi? Dünya'da yaşanılanlardan bu kadar uzak , mensup olduğu milletin ve inancın değerlerinden bir o kadar da kopuk aydın ve siyasetçi sınıfı olur mu Allah aşkına!
Bosna Sırp Cumhurbaşkanı “İsrail'in yanındayız “ demeci karşısında ki suskunluktan sonra merhum Aliya ( İzzetbegoviç ) aklıma düştü. Rahmetli daha ilk anda yaşanılan acıyı paylaşırdı , bir karşı mekanizma meyana getirirdi. Keza, Nuri Turgut Adalı , Ömer Osman Erendoruk ... Doğu Türkistan'daki soydaşlarımıza uygulanan inanç ve kimlik yasağının tam karşısında olurlardı. Çünkü bire bir bunu yaşamışlardı. İtirazları , ömürlerini adadıkları mücadele tam bunlar için idi.
Ama günümüz Balkanlardaki egemen sınıf ne yazık ki sadece bir kasaba aydın/siyasetçisi gibi hareket ediyor. Kusura bakmasınlar ama doğrusu bu. Yaşadıkları/hükmettikleri alan ile sınırlılar. Dünyanın geri kalanı yangın alanına dönmüş , soydaşları keskin bir mücadele veriyormuş... umurlarında olmaz. Ülke iç siyasetine müdahale etmeleri dahi alışılmış bir durum değil . Uluslararası sosyal kurumlar yerine hemşeri dernekleri ile muhatap olmayı iş sayıyorlar. BM kürsüsünde onları görmek ne kadar hayal ise, bilmem ne köyü pikniğinde rast gelmek bir o kadar olasıdır. Maddi beklentiler ile körelen hayatları kudretleri kadar ufukları da darlaştırmış.
İşte böyle bir zamanda Nuri Turgut Adalı'yı tekrar tekrar rahmet ile anıyoruz. Çünkü o farklı , ülkü sahibi ve bu ülkü uğrunda mücadele veren bir adamdı. “ZORUMUZ” şiirinde de yazdığı gibi ;
“Boralarda eğilmeyen, yenilmeyen
dimdik ayakta durabilen
fırsat buldukça zalimlere, hainlere
ne pahasına olursa olsun vurabilen...”
bir şair/aydın talebinde olan ve kendisi de bu özelliklere sahip bir kahramandı. Tekrar tekrar şükran ile anıyorum .
Ayrıca bugün bir başka ülkü adamı , Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan vefat haberini aldık. Allah onların açtığı yollarda yürümeyi Türk aydınlarına nasip etsin.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Tebrikler. Halimizi ortaya koyan bir yazi olmus

Adsız dedi ki...

Erdinç bey kaleminize sağlık.Bu gözel yazınızın altına N.T.Adalının 1969 yılında Eski Zara hapishanesinde yazmış olduğu ve hiç yayınlanmamış Muğamma şiğirinin bazı mısralarını kaleme almak istedim. ;MUAMMA;........Her ümit veren,taselli edenemareyi,ezmek istiyor hadiseler! Birbirinden daha kötü,daha acı,daha ezici,daha üzücühaberler geliyor yadıma.Kulak veren yok hiç-acıferyadıma! Ypayalnızım kendikendimle, tükenmiyen binbir derdimle,eziliyor,üzülüyor,günden güne süzülüyorsamda. Hakdan aldığım kuvvetle,metanetle,gayretle,göğüsümden sed yapmak istiyorum,zehirli kurşunlara bağrımı delen,bu kara akşamlara. Her gecenin sabahı var diyorlar,fakat sabah olunca binlerce GÜNEŞE aşık kimseler ölüyorlar. Güller günü görmeden ,açılmadan saçılmadan tomruk--soluyorlar. Uzun gecelerin belki kahramanı belki kurbanıyım,bu bana meçhul, fakat ,şu ayan; Bahçemde ne gül var ne öten bülbül! Her ümit veren,teselli eden emareyi, ezmekistiyor hadiseler.Söyleyen bulunmazmı ,ne kadar sürecek bu karanlık geceler??? İşte gönlüm daima bu muammayı heceler!...... ESKİ ZARA 1969. Hapishaneden kaçırılabilin defterleri orijinalinden alınmıştır. F.ŞENTÜRK.

Unknown dedi ki...

Bilmediğim bir şiiri idi. Paylaştığınız için teşekkür ederim Fikret bey.

Unknown dedi ki...

Hakikaten de bilmediğim bir şiiri idi. Paylaşımınız için teşekkür ederim Fikret bey

Adsız dedi ki...

Yayınlanmamış daha çook şiiri var.Ben Fikri,Fikret N.Adalının oğlunun ismi.Saygılar.

Adsız dedi ki...

He he he burda bakiyorumda bazi kisiler daha nece siirleri var diyoru sizler gun yuzune cikarmadikca siirleri halk nereden bilecek paylasmadiktan sonra o bilgileri kendinize saklayin.Madem paylasmiyorsunuz

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.