Bulgaristan Türkleri ve Türk- İslam mefkuresi

17 Aralık 2012 Pazartesi |


 Erdinç TEKER

Bulgaristan'da 1989'da gerçekleşen demokrasiye geçiş sürecinden sonra Türklerin haklarını savunacağını beyan eden ilk siyasi hareket HÖH ( DPS ) olmuştu. Geçen 23 yıllık süreç içerisinde benzer beyan ile bir çok siyaset parti kuruldu, bir o kadar hareket de da daha partileşemeden yok oldu. Son olarak HÖH'nin eski önderlerinden Kasım Dal ve Korman İsmailov'un liderliklerinde Hürriyet ve Şeref Halk Partisi adı altında yeni bir oluşum meydana geldi. Gerek partinin kuruluş manifestosu , gerekse de liderlerinin söylemleri tek bir şeyi işaret ediyor : değişim. Yani HÖH'nin günümüze kadar olan icraatlarından ve başında olan kişilerden farklı bir hareket tarzı. Sanırım buna “hayır” diyecek kimse pek bulunmaz. Çünkü 23 senelik süreç Türkler için hiç de iyi işlememiş , yoksulluk artmış , Türkçe eğitim dibe vurmuş, asimilasyon süreci sorumluları cezalandırılmamıştır. Bir çok farklı iddiayı daha ekleyebiliriz. Fakat tüm bunlar tek tek ele alarak ifade edebileceğimiz durumlardır. Yani bir bütünün, Bulgaristandaki Türklere ait sorun ve değerlerin parçalarıdırlar. Eğer tamamını tek bir şemsiye altında toplayacak olursak bu şemsiyenin adı Türk- İslam mefkuresidir. Bulgaristan'da Türk adını ve haklarından bahsetmenin, bir de bunu İslam ile yan yana getirmenin ne kadar zor bir durum olduğunu farkındayım. Fakat bundan ne kadar kaçınmaya çalışırsanız çalışın , ne kadar farklı isimlendirmeye kalkarsanız kalkın orada yaşayan Türk milletini ve onun yaşantısı ile ihtiyaçlarını farklı adlandıramazsınız. Bu milletin adı Türk , inancı da İslamdır. Gereksinimleri de buna göre şekillenir. Ne yazıkki demokrasiye geçiş sürecinde bu gerçeklik ortaya net olarak koyulmadı . Ya da engellendi. Geçmişten gelen baskı ve korkular ile şekillenen Bulgaristan siyaseti ve ülkenin sosyal yapısına net çizgiler ile Türk milletinin doğuştan gelen hakları işlenilmedi. Bugün çekilen zorluklar tam o günlerdeki eksiklik tanımlamaların neticesidir. Asimilasyon sürecinde bir Türk'ün öz değerlerini yaşaması yasaktı. Aradan geçen 23 yıl , değişen sistemler ve adapte olunan uluslararası kurumlara rağmen bu hala sanki bir suçmuş gibi görülüyor. Ve görenler de sadece ırkçı Bulgarlar ( ATAKA ) değil; Türk siyasetçilerden , köylü halka kadar işlemiş bir vaziyet bu. “Türk adımla iş bulamam” korkusu yaşayan bir genç ile , “Türkler” demekten çekinen onun yerine inanç kimliğine sığınan politikacı arasında gram fark yok. Çünkü her ikisi de yukarıda bahsettiğim korku sarmalının içinde. Bu tür bir ruh hali içerisinde olanlar da çok bir şey beklenemiyor. Örneğin aynı müftülük krizini yaşayan komşu Yunanistan'daki Türklerin bu sorununa değinen bir açıklama okuyamadık. Ya da sürekli bahsettiğim gibi Bulgaristan Türklerinin zamanında yaşadığı zulmün bugün aynısı ile karşı karşıya olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için tek bir kelam dahi edinmedi. İşte bugün Kerkük'te patlayan bombalar ile Türkmen kardeşlerimiz şehit oluyor. Yine tek beyan ile karşılaşamayacaksınız. Onun yerine Ahmet Doğan'ın komünist manifestoya benzer seçim bildirgeleri ve Vecdi Raşidov'un ağzında puro ile Selimiye camiisi avlusundaki pozları ile yetineceğiz. Sorarım sizlere hangisi Türk – İslam medeniyetine dahil bir milletin temsilcilerine uyuyor ? Ya da beklentimiz nedir? Benim Bulgaristan devletinin kamu düzenine ve işleyişine bir itirazım yok. Elbetteki orada yaşayan her Türk , Bulgaristan vatandaşlığının gerekliliklerini yerine getirecek. Ama bırakın da sosyal hayatta özünü yaşasın. Ve bunu yaşatmak , “Türk milletinin haklarının sözcüsüyüm” diye yola çıkanlarının vazifesidir. Tekrar hatırlatıyorum : bu hak sadece kasabadaki doküman işini takip etmek değil , tüm değerlerine sahip çıkmaktır. Yaşamasına , yaşatmasına ortam hazırlamaktır. Ve eğer bu hedefle yola çıkılmayacaksa/çıkılmadıysa laf kalabalığına hiç gerek yok; başarısızlık önceden bellidir.
Not: Vefatının daha doğrusu şehit edilişinin 10.yılında ( 18/Aralık/2002) hemşerimiz , merhum Necip Hablemitoğlu'nu rahmet ile anıyorum

9 yorum:

Adsız dedi ki...

"Ahmet Doğan'ın komünist manifestoya benzer seçim bildirgeleri ve Vecdi Raşidov'un ağzında puro ile Selimiye camisi avlusundaki pozları "

yazdığınız gibi "Türk" lider manzarası malesef bu

Yalnız daha da hazin olan değişim yapacak adamında o purolunun yanında el cepte olan pozu.

Günahı boynuna ama o da hiç Selimiye'nin ruhunu anlamış ve az önce çıktığı mekanın manasını anlamış gibi durmuyor yoldaşıyla beraber işkembeciye doğru giderken.

Korman Bey'in ise inanılmaz bir bulgarca yazma sevdası var, hadi bazı arkadaşlar biz türkçe dersi almadık diye sallıyorlar, onun mazereti nedir acaba Türkiye'de okumuş üniversiteyi...

neyse konu dağıldı. Benim asıl yazacağım HARİKA BİR YAZI OLMUŞ.

(Erdinç Kahraman)


Adsız dedi ki...

Erdinç bey böyle seslerin daha faza duyulması gerek. Artık komünizmden kalma eski zihniyetten kurtulmak gerek. Türk Birliği'ne inanan, Türk Birliği'ni destekleyen Bulgaristan Türkleri yetiştirmek gerek. Biliyorum vaziyetimmiz çok kötü, Bulgaristan'da yaşayan Türklerin çoğu köylerde yaşar, şehirde yaşayanlar da Bulgar özentisidir, Bulgar yalakasıdır, hpsi de olmasa büyük bir kısmı. Köylerde ise doğru düzgün eğitmiyorlar Türk çocuklarını, köylerde yaşayan gençelrimiz isteseler internette bir sürü Türkçü yazı klip bulacak, ama hep saçma sapan sitelere giriyor gençlerimiz. Oysa Türkçü Turancı sitelere girse gençlerimiz daha bilinçli olacaktır.

Adsız dedi ki...

Bizim Bulgaristan Türkleri hala 1984-1989 yılları arasında yaşıyor. Bu ezikliği nesilden nesile aktarıyor. Biz Türkçü fikirliler sesimizi daha fazla duyurmalıyız.

Adsız dedi ki...

Bulgaristan Türklerinin çoğunun "mefkûre" kelimesinin ne olduğunu bile bilmediğinden eminim. Ama bu zamanla daha çok Türkçü eser okuyarak aşılabilir. Ben Mehmet Ziya Gökalp ile Hüseyin Nihal Atsız'ın eserlerini okumalarını tavsiye ederim. Hatta Atatürk'ün Türkçü Turancı fikirlerini okutalım çocuklarımıza.

"Mefkûre" ülkü, ideal demek.

Adsız dedi ki...

Atatürk'ün Türkçü Turancı fikirleri:

"BEN HER ŞEYDEN ÖNCE BİR TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM.
BÖYLE DOĞDUM. BÖYLE ÖLECEĞİM. TÜRK BİRLİĞİNİN BİR GÜN HAKİKAT OLACAĞINA İNANCIM VARDIR. BEN GÖRMESEM BİLE, GÖZLERİMİ DÜNYAYA ONUN RÜYALARI İÇİNDE KAPAYACAĞIM. TÜRK BİRLİĞİNE İNANIYORUM, ONU GÖRÜYORUM. YARININ TARİHİ, YENİ FASILLARINI TÜRK BİRLİĞİYLE AÇACAKTIR. DÜNYA SÜKÛNUNU BU FASILLAR İÇİNDE BULACAKTIR. TÜRKÜN VARLIĞI BU KÖHNE ÂLEME YENİ UFUKLAR AÇACAK, GÜNEŞ NE DEMEK, UFUK NE DEMEK, O ZAMAN GÖRÜLECEK."

"YÜKSEL TÜRK!
SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN SINIRI YOKTUR."

TÜRK KIMDIR?

"Bu memleket, dünyanin beklemedigi, asla ümit etmedigi bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en asagi bir Türk besigidir. Besik tabiatin rüzgarlariyla sallandi. Besigin içindeki çocuk tabiatin yagmurlariyla yikandi. O çocuk tabiatin simseklerinden, yildirimlarindan, kasirgalarindan evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alisti; onlari tabiatin babasi tanidi onlarin oglu oldu. Bir gün o tabiat çocugu tabiat oldu; simsek, yildirim, günes oldu; Türk oldu. Türk budur. Yildirimdir. Kasirgadir, dünyayi aydinlatan günestir. "

"Tanri nasip eder, ömrüm vefa ederse; Musul, Kerkük ve Adalari geri alacagim. Selanik de dahil Bati Trakya'yi Türkiye hudutlari içine katacagim ! Atatürk

"Istanbul'da çikan bir gazeteyi Kasgar'da ki Türk de anlayacaktir." Atatürk

"Türkiye Türklerindir." Atatürk

"Kanini tasiyandan baskasina inanma!" Atatürk

"Dünya yüzünde, Türkten daha büyük,ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlik tarihinde görülmemistir." Atatürk

"Birgün, ressamlar Türk'ün simasini kaybederlerse, yildirimi alsinlar, yapiversinler." Atatürk

"Milli benligini bulamayan milletler baska milletlerin avi olacaklardir." Atatürk

"Türk'lerin yasadiklari her yer misak-i milli hudutlari içindedir." Atatürk

Milliyetçilik,Türklük düşmanları aynı zamanda Atatürk düşmanıdır.Atatürk düşmanları,Milliyetçilik düşmanları bu sözleri iyi okusunlar.Bu vatan tarihte Türktü,Şimdikte Türk ve ebediyen Türk olarak kalacaktır.Bütün Atatürk düşmanları,Milliyetçilik,Türklük düşmanları bunu iyice kafalarına soksunlar.Türke kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Adsız dedi ki...

(2)
Atatürk'ün Türkçü Turancı fikirleri:

“Hayattaki yegane üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli’yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.”

“Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.”

“Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.”

“Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”

“Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.”

“Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de Türk tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.”

“Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istikbaline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

“Türk aydınlarının kendi kendisini bilmemesinden ve başka milletlerde şu veya bu sebeple üstünlük olduğunu sanarak, kendini onlardan aşağı görmesinden doğmaktadır. Bu yanlış görüşe son vermek için Türklüğümüzü bütün asaleti ve tarihi ile tanımak ve tanıtmak şarttır.”

“Türkiye bir maymun değildir ve hiç bir milleti de taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir.”

“Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.”

“Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

“Taş kırılır, Tunç erir, ama Türklük ebedidir”

“Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.”

“Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. Kurtuluş Savaşı’nda benim de milletime ettiğim birtakım hizmetler olmuştur zannederim. Fakat, bunlardan, hiçbirini kendime maletmedim. Yapılanın hepsi milletin eseridir dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Mazide sayısız medeniyet kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için, yapmamız lazım gelen şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Bugüne ve yarına bırakılmış daha birçok büyük işlerimiz vardır. İlmi araştırmalar da bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Şahsınız için değil fakat mensup olduğumuz millet için elbirliği ile çalışalım. Çalışmaların en büyüğü budur.”

“Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.”

“Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.“

“Yeni Türk yazısı, Türk’ün yaradılıştan gelen zeka ve kabiliyetini geliştirebileceğinden yeni yazımızı tarlalarında çalışan çiftçilerimize, sürüleri başında dağlarda dolasan çobanlarımıza kadar en az bir zamanda yaymaya çalışmak hepimizin vicdan ve milli haysiyet borcudur.”

Milliyetçilik, Türklük düşmanları aynı zamanda Atatürk düşmanıdır. Atatürk düşmanları, Milliyetçilik düşmanları bu sözleri iyi okusunlar. Bu vatan tarihte Türktü, Şimdi de Türk ve ebediyen Türk olarak kalacaktır.Bütün Atatürk düşmanları, Milliyetçilik, Türklük düşmanları bunu iyice kafalarına soksunlar. Türke kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Adsız dedi ki...

(3)
Atatürk'ün Türkçü Turancı fikirleri:

“Kanını taşıyandan başkasına inanma!”

“Milletleri yükselten bu hususa bir amil daha ilave edelim; Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. Bu alelade bir intikam değil, hayatına, istikbaline, refahına düşman olanların zararlarını dermeyi hedef tutan bir intikamdır.”

“Bütün dünya bilmeli ki; karşımızda böyle bir düşman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana merhamet, aciz ve zaaftır; bu insaniyet göstermek değil, insanlık hassasının yok olduğunu ilan eylemektir.”

“Yurttaşlarım! Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.”

“Şu anda, büyük Türk Milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın, en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.”

“Türk, Türk olduğu için asildir. çoğumuz, büyük babamızın babasını hatırlamayız. Bütün soy gururumuzu, Türk olmanın içinde buluruz.”

“Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır”

” Mensup olduğum Türk milletinin şan ve şerefi varsa, benim de bir ferdi olmak sıfatıyla şanım ve şerefim vardır.”

“Türk Milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından ibarettir. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.”

Onuncu Yıl Nutku'ndan

“Az zamanda çok büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyetidir.”

“Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkârane yürümesine borçluyuz.”

“Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.”

“Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. “

“Bana, insanlar üstünde bir doğuş yüklemeye kalkışmayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük, Türk olarak dünyaya gelmemdir.”

“Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır”

“Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım. Böylelerine karşı…’Türk’üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!’ diyelim.”

“Evvela, millete tarihini, asil bir millete mensup bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu göstermeliyiz.”

“TÜRK çetin işler başarmak için yaratılmıştır!”

“Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

“Bir Türk, cihana bedeldir!”


Milliyetçilik, Türklük düşmanları aynı zamanda Atatürk düşmanıdır. Atatürk düşmanları, Milliyetçilik düşmanları bu sözleri iyi okusunlar. Bu vatan tarihte Türktü, Şimdi de Türk ve ebediyen Türk olarak kalacaktır. Bütün Atatürk düşmanları, Milliyetçilik, Türklük düşmanları bunu iyice kafalarına soksunlar. Türke kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Adsız dedi ki...

Okuyup okuyup yazıyoruz,yazıp yazıp okuyoruz...Şikayetimiz var komünistlerden... Şikayetçiyiz brey...Komunistlermiş beynimizi yıkayan,bizi otlatıp otlatıp çubuklayan, avutan, çıvgarlayan, soysuzlaştıran...
Yahu biz ne gibi Evladı Fatihanlarız ki,her çeşit oyuna gelmeyi alışkanlık edinmişiz, hep bir kurtarıcı arayışları içindeyiz...
Yoksa namı şanı cehenneme o Bay Toşo haksız mıydı acaba:
"Siz Osmanlı idaresince zorla Türkleştirilmiş Bulgarlarsınız.", deriken...
"Arap müslüman adlarınızı,hristiyan adları ile değiştirerek yeniden kökeninize dönüşün mutluluğunu doya doya yaşıyorsunuz.", deriken...
"Soyunuza kavuşmanın sonsuz bahtiyarlığı içinde,yeni adlarınızla aramıza hoş geldiniz." ,deriken...
Dedi durdu,dedi durdu,derken bir de kalksa da gelse,şimdi görse,başlattığı o"soya dönüş" sürecinin tıkır tıkır tıkırındaydığını...
Tanrı Türk'ü korusun!

Adsız dedi ki...

Okuyup okuyup yazıyoruz,yazıp yazıp okuyoruz...Şikayetimiz var komünistlerden... Şikayetçiyiz brey...Komunistlermiş hep beyinlerimizi yıkayan,bizi otlatıp otlatıp çubuklayan, avutan, çıvgarlayan, soysuzlaştıran...
Yahu biz ne gibi Evladı Fatihanlarız ki,her çeşit oyuna gelmeyi alışkanlık edinmişiz, hep bir kurtarıcı arayışları içindeyiz...
Yoksa namı şanı cehenneme o Bay Toşo haksız mıydı acaba:
"Siz Osmanlı idaresince zorla Türkleştirilmiş Bulgarlarsınız.", deriken...
"Arap müslüman adlarınızı,hristiyan adları ile değiştirerek yeniden kökeninize dönüşün mutluluğunu doya doya yaşıyorsunuz.", deriken...
"Soyunuza kavuşmanın sonsuz bahtiyarlığı içinde,yeni adlarınızla aramıza hoş geldiniz." ,deriken...
Dedi durdu,dedi durdu,derken bir de kalksa da gelse,şimdi görse,başlattığı o"soya dönüş" sürecinin tıkır tıkır tıkırındaydığını...
Tanrı Türk'ü korusun!

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.