Sofya’da Halk ve Özgürlükler Hareketi Partisinin Olağan Kurultayında
yaşananları artık bilmeyen yok. Partinin lideri Ahmet Doğan’a yapılan çirkin saldırıyı
hepimiz televizyonlardan defalarca izledik. Peki, Bulgaristan Türklerine ait ve
Bulgaristan’da bulunan sivil toplum kuruluşları nerede?
Bulgarca medya, saldırıyı mantık çerçevesinde yorumlayanların yanı sıra akla
hayale sığmayacak iddialarda bulunanların görüşleriyle dolup taşıyor. Tüm bunlar yaşanırken Bulgaristan Türklerine
ait sivil toplum kuruluşları her zamanki gibi susuyor.
Dünyalarını sadece siyah ve beyaz renklerden oluşturanlar suskunluğunu hemen
Doğan’a bağlayacak. İyi güzel de, parlamentoda Türkçenin çocuklarınıza mecburi
olarak okutulması kabul edilmediğinde ve yıllar önce bunun olması için mecliste teklif sunulmadığında yine susuluyordu...
Devlet televizyonunda yayınlanan 10 dakikalık Türkçe haberler kaldırılmak
istendiğinde suskunluk devam ediyordu.
Çocuklarınız Türkçe ders kitapları bilmem kaç yıldır yenilenmiyor ama
susmayı biliyoruz.
Örnekleri çoğaltabilirim ancak faydası yok çünkü netice hep aynı olacak...Susmak!
23 yıldır siz susarken herhangi bir siyasi partinin tüm isteklerinize cevap
mı vermesini bekliyordunuz? Susmaya devam edin derim...
Bulgaristan’da Türklerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının mevcudiyeti
tartışmaya açık bir konu ancak sivil toplum örgütlerinin, toplumun
demokratikleşmesinde, devlet-azınlık ve birey ilişkilerinin demokratik bir
şekilde düzene girmesindeki rolü tartışılamaz.
Bulgaristan’da Türklere ait sivil toplum kuruluşlarının edebiyat
geceleri düzenlemesi güzelden de öte ancak bir toplumun vizyonunu belirleyen
hadiseler karşısında suskun kalmaları zararın en büyüğüdür.
Sivil toplum kuruluşlarımızın yönetimler veya siyasi
partiler üzerindeki etkinliği susmak ibresinde kalmaya devam ettikçe taleplerimizin
kendiliğinden yerine gelmesini beklemek pek akıllıca olmasa gerek.
9 yorum:
Hele de Ruscuk Sumnu,Kircaalideki cok faaliyetci abla ve agalara duyurulur....
Son günlerde okuduğum yazılar içinde altına imzamı hiç tereddütsüz atabileceğim bir yazı.
Kaleminize sağlık.
"Her şeyi siyasetten beklemek, kımıldamadan her şeyin düzelmesini beklemek ham/boş hayaldir.
Yeter artık Türk aydını, korkma,susma.
Ne olur yani? en fazla canımızdan oluruz anasını satayım !
Siyasileri suskun olan bir halka bir şey olmaz ama şairi ve aydını susmuşssa bir halkın, orada durum vahimdir."
Eline saglik, guzel bir yazi. Ancak farkli bir bakis acisiyla yaklasmak istiyorum.
Herkezin susmasi kesinlikle yanlis, ama herkezin konusmasi da laf kalabaliginda fazla birsey degil. Sonuc olarak insanlar 'konusacak' birini seciyor ki onlarin adina cikip konussun. O secilen kisiler konusamiyorsa da yanina konusabilen destekciler alsin.
buraya da yazdık..e- mailinize de yazdık....neden çıkmadı acaba..
Nahit Bey,
Suskunluğumuz konusunda olduğu gibi Sofya'daki Ahmet Doğan olayı konusunda haklısınız. Hatta bazı Amerikan programları o olayı alaya bile alıyorlar, yani dalga geçiyorlar. Tamam da tam olarak bu konuda ne yapalım ki, sonuçta burda Türklük adına yapılmış bir eylem değil ki bu.
Ya Oktay Enimehmedov ünlü olmak için bu yola baş vurdu ya da birileri herhangi bir sonuç elde etmek için planladı bu olayı.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6P_44wx59ug&list=PL6A40AB04892E2A1F
Konusanlarin,susmuyanlarin dps,in hatali poletikasini,yapilan yolsuzluklari,oynanmakta olan ayak oyunlarini elestirenleri,susmayip konusanlari korkutmak icin,susturmak icin dps yonetimindeki gaddar mafiya cetesi,nice cirkin iftiralara,is yeriniz varsa,denetleme adina seni calisamaz bir vaziyete getiriyorlar.Konusanlari,elestirenleri yaptiklari baskilar netice vermezse bu kez isziz ve karanlik yerlerde gorulmuyen kazalar geliyor susturamadiklari kisilerin basina.Iyi ki mertlerimiz,yigitlerimiz mucaadelelerinden vaz gecmeyip tum baskilara ragmen konusmalarina ,elestirilerine devam edip Halkimizi bilinclendirmeye devam ediyorlar.Kirdjali bolgesinin aydinlar grubu adina.
pazarcılar neden susuyorharaç toplanan kişiler neden susuyor hakkını aramıyor. çeteden dayak yiyenler neden susuyor .
siz hakını şimdi aramıycaksınız da ne zaman araycaksınız?
bu arda özkan ın kimse haberini yapmadı yorum da getirmedi.sen nıye susuyo nihat efendi.
Konuşmaya niyetlenen olsa ne olacak ki sorarım size? Biraz aykırı bir ses çıktığinda "vay efendim sen bölücüsün, sen Ahmet Doğan'ı ve HÖH'ü nasıl eleştirirsin" tepkisi anında insanların önüne çıkıyor. HÖH dışında biri Bulgaristan'daki Türklerin hakkını savunacak olsa ilk tepkiyi HÖH'ten görüyor. Çünkü "Türk" kelimesinin, Türk halkının haklarını savunma meselesinin onların tekelinde olduğuna inanıyorlar. Ancak gel gör ki göstermelik çıkışlardan başka, samimi bir girişim göremiyoruz bu ahaliden. Nurten Remzi'nin adını zikredenler aynı tepkiyi HÖH'e de gösterebiliyor mu? Bulgaristan'daki Türklere ait sivil toplum örgütlerine HÖH ne kadar destek verdi bugüne kadar?
Yorum Gönder