Susmaya devam...

23 Ocak 2013 Çarşamba |


Sofya’da Halk ve Özgürlükler Hareketi Partisinin Olağan Kurultayında yaşananları artık bilmeyen yok. Partinin lideri Ahmet Doğan’a yapılan çirkin saldırıyı hepimiz televizyonlardan defalarca izledik. Peki, Bulgaristan Türklerine ait ve Bulgaristan’da bulunan sivil toplum kuruluşları nerede?

Bulgarca medya, saldırıyı mantık çerçevesinde yorumlayanların yanı sıra akla hayale sığmayacak iddialarda bulunanların görüşleriyle dolup taşıyor.  Tüm bunlar yaşanırken Bulgaristan Türklerine ait sivil toplum kuruluşları her zamanki gibi susuyor.

Dünyalarını sadece siyah ve beyaz renklerden oluşturanlar suskunluğunu hemen Doğan’a bağlayacak. İyi güzel de, parlamentoda Türkçenin çocuklarınıza mecburi olarak okutulması kabul edilmediğinde ve yıllar önce bunun olması için mecliste teklif sunulmadığında yine susuluyordu...

Devlet televizyonunda yayınlanan 10 dakikalık Türkçe haberler kaldırılmak istendiğinde suskunluk devam ediyordu.

Çocuklarınız Türkçe ders kitapları bilmem kaç yıldır yenilenmiyor ama susmayı biliyoruz.

Örnekleri çoğaltabilirim ancak faydası yok çünkü netice hep aynı olacak...Susmak!

23 yıldır siz susarken herhangi bir siyasi partinin tüm isteklerinize cevap mı vermesini bekliyordunuz? Susmaya devam edin derim...

Bulgaristan’da Türklerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının mevcudiyeti tartışmaya açık bir konu ancak sivil toplum örgütlerinin, toplumun demokratikleşmesinde, devlet-azınlık ve birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzene girmesindeki rolü tartışılamaz.

Bulgaristan’da Türklere ait sivil toplum kuruluşlarının edebiyat geceleri düzenlemesi güzelden de öte ancak bir toplumun vizyonunu belirleyen hadiseler karşısında suskun kalmaları zararın en büyüğüdür.

Sivil toplum kuruluşlarımızın yönetimler veya siyasi partiler üzerindeki etkinliği susmak ibresinde kalmaya devam ettikçe taleplerimizin kendiliğinden yerine gelmesini beklemek pek akıllıca olmasa gerek. 

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Hele de Ruscuk Sumnu,Kircaalideki cok faaliyetci abla ve agalara duyurulur....

Erdinc Kahraman dedi ki...

Son günlerde okuduğum yazılar içinde altına imzamı hiç tereddütsüz atabileceğim bir yazı.
Kaleminize sağlık.

"Her şeyi siyasetten beklemek, kımıldamadan her şeyin düzelmesini beklemek ham/boş hayaldir.

Yeter artık Türk aydını, korkma,susma.
Ne olur yani? en fazla canımızdan oluruz anasını satayım !

Siyasileri suskun olan bir halka bir şey olmaz ama şairi ve aydını susmuşssa bir halkın, orada durum vahimdir."

Adsız dedi ki...

Eline saglik, guzel bir yazi. Ancak farkli bir bakis acisiyla yaklasmak istiyorum.
Herkezin susmasi kesinlikle yanlis, ama herkezin konusmasi da laf kalabaliginda fazla birsey degil. Sonuc olarak insanlar 'konusacak' birini seciyor ki onlarin adina cikip konussun. O secilen kisiler konusamiyorsa da yanina konusabilen destekciler alsin.

Nurten Remzi dedi ki...

buraya da yazdık..e- mailinize de yazdık....neden çıkmadı acaba..

Adsız dedi ki...

Nahit Bey,
Suskunluğumuz konusunda olduğu gibi Sofya'daki Ahmet Doğan olayı konusunda haklısınız. Hatta bazı Amerikan programları o olayı alaya bile alıyorlar, yani dalga geçiyorlar. Tamam da tam olarak bu konuda ne yapalım ki, sonuçta burda Türklük adına yapılmış bir eylem değil ki bu.

Ya Oktay Enimehmedov ünlü olmak için bu yola baş vurdu ya da birileri herhangi bir sonuç elde etmek için planladı bu olayı.

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6P_44wx59ug&list=PL6A40AB04892E2A1F

Adsız dedi ki...

Konusanlarin,susmuyanlarin dps,in hatali poletikasini,yapilan yolsuzluklari,oynanmakta olan ayak oyunlarini elestirenleri,susmayip konusanlari korkutmak icin,susturmak icin dps yonetimindeki gaddar mafiya cetesi,nice cirkin iftiralara,is yeriniz varsa,denetleme adina seni calisamaz bir vaziyete getiriyorlar.Konusanlari,elestirenleri yaptiklari baskilar netice vermezse bu kez isziz ve karanlik yerlerde gorulmuyen kazalar geliyor susturamadiklari kisilerin basina.Iyi ki mertlerimiz,yigitlerimiz mucaadelelerinden vaz gecmeyip tum baskilara ragmen konusmalarina ,elestirilerine devam edip Halkimizi bilinclendirmeye devam ediyorlar.Kirdjali bolgesinin aydinlar grubu adina.

Adsız dedi ki...

pazarcılar neden susuyorharaç toplanan kişiler neden susuyor hakkını aramıyor. çeteden dayak yiyenler neden susuyor .
siz hakını şimdi aramıycaksınız da ne zaman araycaksınız?

Adsız dedi ki...

bu arda özkan ın kimse haberini yapmadı yorum da getirmedi.sen nıye susuyo nihat efendi.

Özcan Şimşek dedi ki...

Konuşmaya niyetlenen olsa ne olacak ki sorarım size? Biraz aykırı bir ses çıktığinda "vay efendim sen bölücüsün, sen Ahmet Doğan'ı ve HÖH'ü nasıl eleştirirsin" tepkisi anında insanların önüne çıkıyor. HÖH dışında biri Bulgaristan'daki Türklerin hakkını savunacak olsa ilk tepkiyi HÖH'ten görüyor. Çünkü "Türk" kelimesinin, Türk halkının haklarını savunma meselesinin onların tekelinde olduğuna inanıyorlar. Ancak gel gör ki göstermelik çıkışlardan başka, samimi bir girişim göremiyoruz bu ahaliden. Nurten Remzi'nin adını zikredenler aynı tepkiyi HÖH'e de gösterebiliyor mu? Bulgaristan'daki Türklere ait sivil toplum örgütlerine HÖH ne kadar destek verdi bugüne kadar?

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.