BAL-GÖÇ'te her siyasi görüşten yönetici mevcut

Abdurahman Ardahan Manafoglu


BAL-GÖÇ denilen dernek 200 civarında Balkanlarla bağlantılı dernekten biri. 
BAL-GÖÇ'ü size kim anlatıyorsa yanlış bilgi veriyor. Bakın Dernek yönetiminde her siyasi görüşten yönetici mevcut.
Bunlar kendi siyasi görüşleri çerçevesinde dernek dışında faaliyetlerini sürdürüyor. Dernek içinde bir konu ile ilgili ortak karar alındığında bu karara uyuluyor. Bakın şimdi size yapıyı biraz anlatayım da STK örneği ile ilgili biraz ufuk turu olsun. Şu anda BAL-GÖÇ genel sekreteri Makedonyalı arnaut kökenli bir arkadaşımız. Başkan yardımcılarından ikisi geçen dönem AKP milletvekili aday adayı. Halen birisi AKP büyükşehir belediye Başkan yardımcısı. Diğeri AKP li Osmangazi belediye Başkan yardımcısı.Başkan yardımcılarından biri benim. Ben de CHP üyesi ve belediye meclisi adayı idim. Diğer bir başkan yardımcısı Anavtan partisi görükle sorumlusu. Başka bir yönetim kurulu üyesi MHP meclis üyesi Yine diğer iki üye AKP Yıldırım belediye meclis üyesi. Bakın bu yapıda ben Bulgaristan Türklerinin bir parti içinde faaliyetini sürdürmesi gerektiğni savunuyorum. Buna katılan arkadaşlar da var karşı olanlar da var. Mesela AKP Bursa kurmayları bizim yönetim kurulu üyelerimizi Bulgaristan'da Kasım Dal ve Korman'a nasıl destek sağlayabileceklerini araştımak üzeri Bulgaristan'a gönderdi. Dernekte buna karşı bir tutum yok . Parti disiplinidir giderler. Söylemek istediğim BAL-GÖÇ denilen yapı Türkiye'de ve Balkanlarda belli bir siyasi hareketin tutsağı değil . Ne Lütfü ne Korman BAL-GÖÇ'ün önceliği değil. Öncelik uzun vadede birlik be beraberliğin zarar görmesini engellemek. Siz hiç BAL-Göç cephesinden Korman İsmailov'a bir hakaret bir iftira duydunuz mu? Bunlar iyisi ve kötüsüyle bizim insanlarımız .Siz beğenir veya beğenmezsiniz veya biz beğenir veya beğenmeyiz ama bu insanların peşinden giden yüzbinlerce soydaşımız var. Onların kararlarında Bir yapıyı aklamak varsa bu o halkın sorunu BAL-GÖÇ veya bizim değil. Ayrıca Bulgaristan ekonomisinin batakta bulunması bir azınlık partisinin sorunu olamaz.Bu sorun o ülkede genel olarak iktidarı elinde bulunduran Bulgar çoğunluğun sebebiyet verdiği bir yaradır.İşadamlarının yatırımlarına gelince bu okadar kolay değil .İşadamı duygusal yatırım yapmaz ,Kar elde edecekse yatırım yapar. Bir ayrıntıyı daha paylaşayım .Geçen yıl BAL-GÖÇ ve HÖH girişimi ile 60 tane işadamı Bulgaristan işadamları ile Varna'da buluştu sonuç bana göre sıfır. Romanya'daki türk iş adamı profiline bakınca Romanya çok önceden cazip yatırım imkanları sundu. Çoğunluğu kürt işadamı burayı bir üs olarak gördü. Bu tren Bulgaristan için kaçtı sayılır. Ekonomik olarak Bulgaristanı zor günler bekliyor. Hangi iktidar gelirse gelsin ekonomide bir şey değişmez. Bu uzun soluklu bir süreçtir. Bana göre Bulgaristan Avrupanın en fakir ülkesi ama Gayrı safi milli hasılasına oranla en az borçlanan ülke. Bir de borçları olsaydı Yunanistan gibi dibe vururdu. Bu durum Bulgaristan Türkleri için fırsat olabilir.Üretim yapan tesislere yatırım yapıldığında Türkiye ile ticari ilişkileri geliştirerek avantaj sağlayabilir.Ekonomik sorunlar bir yana bizi en çok anadilde eğitim ,Türk kültürü, Türk kültür ve eğitim derneklerinin gelişmesi alakadar ediyor.Bu gün yaşanan ayrılıklar devam ederse birkaç sene içinde biribirimizin yüzüne bakamayacağız.Bundan da en fazla yararlanacak olan Bulgaristan Türklerinin asimilasyonunu amaçlayan çevreler.Sarı öküzü bir defa kaptırdık mı bir daha iflah olmayız. Çok uzun yazdım biliyorum. Sabaha kadar yazsak konular hassasiyetler bitmez. 
Tanrı Türk'ü korusun.
Kalın sağlıcakla.