Farkında mısnız bilmem ama son dönemde Bulgaristan’da
1984 yılından itibaren Türklere karşı uygulanan soykırımı haklı göstermeye
çalışan kitapların sayısı birden arttı.
Hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanan birisi olarak
dikkatinizi kitapların dünyasına çekmek istiyorum.
Onlarca kitaptan sadece ikisine bakalım.
Birincisinin adı ‘Yeniden
Doğuş Süreci ve DS’ (ISBN: 978-954-398-146-5).
1990 öncesi ülkedeki komünist rejim Türklere karşı
uyguladığı baskıları ‘Yeniden Doğuş Süreci’ adlandırmıştı. DS ise ‘Dırjavna
Sigurnost’un kısaltması, yani komünist totaliter rejimin siyasi polisi
konumundaki istihbarat teşkilatının adı.
‘Yeniden Doğuş
Süreci ve DS’nin yazarı Bonço Asenov şöyle diyor. ‘Asimilasyon kampanyası (Vızroditelen protses) Bulgar
halkının hayatında objektiv bir aşamaydı. Trajik olan Osmanlı köleliğinin bir
sonucuydu; Bulgar nüfusunu dini aidiata göre Müslüman ve Hristiyan olarak
bölünmesi ve Türkçe konuşan Bulgar Müslümanlarını yeni bir etnik topluluk
olarak şekillendirilmesi.
Yeniden Doğuş
Süreci, bu sonuçları aşma isteği ve Bulgar milli kimliğinin çökmesini önleme
çabasıdır’.
Asenov diyor ki, Osmanlı ‘Türkçe konuşan Bulgar
Müslümanlarını’ Türk yaptı ve komünist rejim de bu Türkleri tekrar Bulgar
yapmaya kaşkıştı o yüzden de bu girişimi haklıydı.
Asenov kitabında Türklere karşı geçmişte uygulanan
asimilasyonun gelecekte de devam edeceğini yazıyor ve yöntemini söylüyor. ‘Ulusumuz bazen daha sakin ve hafif, bazen
de daha radikal tepki verecek’ diyor. Asenov, önsözünde herkesin görüş
bildirme hakkı olduğunu hatırlatarak başlıyor yazmaya. Bu sonuncusuna
katılmamak mümkün değil.
Bu yüzden bende görüş söyleme hakkımı kullanarak diyorum
ki, senin radikaleşmen benim huzurumu kaçırır ve aşırı olmamı sağlar.
İkinci kitabın adı ‘Yeniden
Doğuş Süreci ve Bulgar Müslümanları’ (ISBN: 97895493671348). Diğerinden görüş olarak pek farklı bir şey yansıtmayan bu kitabın
yazarı ise Veselin Bojkov. Yazar ‘Soya Dönüş Süreci, Bulgar halkının kurtuluşu ve varolması
için tarihte haklı ve muhteşem bir hareket olarak kalacak. Bulgaristan'da çoğu yöneticilerin tutarsız ve dar
görüşlü, bazı durumlarda da hainliğe varan politik tutum içinde. Aynı şekilde
ulusal doktrin eksikliği nedeniyle de Bulgar Müslümanları Türkiye tarafından
yürütülen asimilasyon siyasetine maruz kalıyor’ diyor.
Kitapların içeriğinde yeni bir konsept yok. Kısacası
sizin daha önce başka yerde okumadığınız görüşler yok. Zaten dikkat edilmesi
konu da kitapların içeriği değil, son birkaç yılda aynı şeyleri yazan bu
kitapların sayısının birden artması.
Basılan onlarca kitapta gösterilen tehdit öğesi hep
Türkler. Sürekli bir tehdit işareti var. Osmanlı’dan bu yana değişen bir şey
olmadı, Türkler yine düşmanımız gerilimi bu kitapların her sayfasından haykırıyor.
Bilmem hatırlatmama gerek var mı. Kontrollü gerilim stratejisi, psikolojik savaş
yöntemidir.
3 yorum:
bulgarlar kendi özlerine dönsunler hanlara
slavlasmaktnsa turklessinler daha kulturlu olurlar ve soylarini devam etirebiler belki bu gidisle bulgar kalmiyacak kökenleri turk zaten
Bulgaristan bu süreci zaten hiç durdurmadı eskilerde güçle şimdi ise başka metodlarla yani şirketlerin bizlere iş vermemesi ya da düşük maaşlarla çalıştırması , bu kitapların yazdığı gibi psikolojik baskılarla ve de HÖH partisinin yardımı ile etnik temizlemele tam gücüyle devam ediyor.Zaten de Bulgaristanı terk edenlerin daha fazlası biz Türklerden.
direnin, cocuklariniza türkce isimler verin ve anadilimiz olan türkceyi konusun, örf adet geleneklerimizi dinimizi ögretin.
Yorum Gönder