TRT Balkan & Balkan Göçmenleri

28 Ağustos 2013 Çarşamba |

 Bilal KADIOĞLU

Dünyada rekor sayılacak başarıya ulaşan TRT, Türk Radyo Televizyon Kurumu, toplam 16 yayın kanalı ile kaliteli ve başarılı yayın hizmeti sunmakta. Yayın kanalları çerçevesinde; haber, kültür, sanat, okul, belgesel, çocuk, başta Türk dili olmak üzere Arapça ve Kürtçe yayınlar yapmakta. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar, televizyon izlemenin toplum ve insanlar nezdinde son derece etkin olduğu ortaya çıkmaktadır. Televizyon kuşkusuz yaklaşık yüz yıllık icadından bu güne kadar, kitle iletişim aracı olarak toplum ve insan yaşantılarını etkilemektedir ve uzun yıllar etkilemeye devam edecek gibi görünmekte. İzleyici toplumlar nezdinde, etki alanlarını sıralamak gelirse, başta; Aile ve sosyal yaşamlar, zihinsel gelişim, dil zenginliği, tüketim ve beslenme alışkanlıkları, küreselleşme açısından tarihsel gelişimden söz edebiliriz.

  • Tarihin tozlu raflarındaki sayfalar incelendiği zaman anlıyoruz ki; Türkiye ve Balkan ülkeleri halkları arasındaki tarihsel bağlar günümüze kadar devam edegelmiştir. Balkan ülkelerindeki azınlık, soydaş ve akraba topluluklarını barındırmakta olduğu gibi, diğer yandan ise ülkemizde, Balkan kökenli vatandaşlarımız bulunmaktadır. Bu nedenle Balkanlarda ortaya çıkan bunalımlar, Türkiye’yi yakından etkileyebilmekte ve Balkanlarda barış ve istikrarın korunması ülkemiz açısından hayati önem taşımaktadır. Buna paralel olarak, bölgenin geleceğine en fazla katkıyı Türkiye’nin sağlayabileceği inancında olup bu anlayışla Balkanlar’daki özgün iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesi üzerinde de hassasiyetle durulması gerektiğine ifade etmek mümkün. Bu vesile ile; Neden, TRT-Balkan yayın kanalı olmasın?

·        Bölgesel yaşam felsefesini şekillendiren, dört ana eksenin önem arz ettiğini vurgulamakta fayda var; üst düzey siyasi diyalog, herkes için güvenlik, azami ekonomik entegrasyon ve çok kültürlü, çok dinli toplumsal yapıların korunmasını teşkil etmektedir. Bölge ülkelerin arasında / ortak çıkar alanları / yaratılarak mevcut işbirliğinin hazırlanması ve kapsamlı bir bölgesel uyum sağlanması hedeflerimizin başında gelmesi gerektiğine düşünmek zorundayız. Zira; TRT nin var olan (16) yayın kanalı - Neden, 17. TRT-Balkan yayın kanalı olmasın?

·        Balkan Göçmeni deyince, hafızalarımızda yer alan şehir, elbette Bursa gelir. 1880’li yıllarda başlayan bu toplu göçler sonunda, Bursa merkez ve ilçede 18 yeni köy, ayrıca 15 yeni mahalle kurulduğunu tarihin sayfalarından anlamak mümkün. 1950’lerin başlarından itibaren, başta Bulgaristan olmak üzere Balkanlardan göç etmek zorunda bırakılan Türklerin en fazla tercih edilen şehir Bursa olmuştur. 1951 göçünde Türkiye ye gelenlerin sayısı yaklaşık 154 bin, 1968 de gelenlerin 115 bin, 1989’daki zorunlu göçle gelenlerin sayısı ise 300 bini aştığı tahmin edilmekte. Balkanlarla bu kadar iç içe girmiş bir Türkiye; Neden, TRT-Balkan yayın kanalı olmasın?

·        Balkanlarda yaşamlarını idame ettiren Türk Müslüman azınlığı, öz kültürlerini ayakta tutmakla beraber, genelde toprak ve tarım alanında iş gücüne sahip olduklarını görebiliriz. Yapılan araştırma ve istatistik bilgiler neticesinde, Güney Bulgaristan (Rodoplar)’da, yılın 365 gününde 226 gün doğal güneşle buluştuğu ortaya çıkmıştır. Rodoplar bölgesi, Avrupa ve Balkan ülkeleri arasında, doğal suları ile “organik tarım” sektörüne son derece elverişli olduğunu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Zira dünyanın en kaliteli tütünü “Cebel Basma” bu bölgede yetişmekte olduğunu bilinmesinde yarar var. Türklerin kalkınmasını kıskaç altına alan Bulgar Hükümetleri, gelirleri tamamen tütün üretimine bağlı olan Müslüman azınlığın, maalesef günümüzde uygulanan siyasi politikalar neticesinde yok olma sendromuna terk edilmiştir. Neden; Türk Tarım Organik yatırımcıları bu bölgede olmasın

·         Balkan Göçmeni deyince, Sivil Toplum Örgütü olarak elbette aklımıza gelen “Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği” gelmektedir. Kısa adı (BAL-GÖÇ) olan, 1985 yılında merhum Mümin Gençolu ve dava arkadaşları tarafından kurulmuştur. Kurulduğu tarihten itibaren, T.C. ilkeleri doğrultusunda kısa zamanda büyük başarılar elde edilmiş ve 1987 yılında Kamu Kurumu statiğine alınmıştır. Kamu hizmeti vermek son derece önemli olduğu gibi, bağlı bulunduğu Devlet Politikasını ifşa etme anlamı taşımaktadır.  Bu vesile ile; Neden, TRT-Balkan yayın kanalı olmasın?

·        Balkan Topluluğunu barındıran Bursa, yerel televizyon yayın bazında, oldukça zengin bir Büyükşehir. Son yayın hayatına başlayan Köy Tv eklersek, Bursa da yerel bazda toplam 6 yayın kanalı bulunmakta. Şüphesiz yayın kanalların artması Bursa açısından son derece önemli olduğunu düşünmekte fayda var. Oldukça düşündürücü ve ilgi çekici, Bursa’nın toplan nüfusun %62.3 Balkan topluluklardan oluştuğunu istatistik kaynaklardan görebiliriz, lakin hiçbir yerel televizyonda Balkan Kültürünü yansıtan, yaşatmak isteyen, program göremiyorsunuz. Bu vesile ile; Neden, Balkan esintileri adı altında program olmasın?

  • Amacımız Bursa da yerel kanallarını asla eleştirmek olamaz. Eleştiri yapılacak birileri varsa, biz Balkan Göçmenleri kendimizi eleştirmek gerektiğine inanıyorum. Bursa da sayısını hatırlamakta zorluk çekilen Yöresel, Bölgesel ve Ulusal Sivil Toplum Örgütleri, yani Dernekler. Birleşmiş Milletlerde saygınlık görmüş Sivil Toplum Kuruluşları, Balkan topluluklarının kültürünü içeren proje çalışmaları yapılmış olsaydı, elbette yerel yayın kanallarımız desteklerini esirgemeyeceklerinden şüphemiz olamaz. Zira yapılamayan ve ya arzu edilmeyen bir konseptin mütalaası dahi yapılması yersiz olur. Neden; Balkan esintileri adı altında bir proje yapılmasın

  • Dernekçiliği meslek haline getiren Başkan ve yöneticiler, kendi aralarında somut proje ortaya getiremeyen yöneticiler, Genel Kurul yaklaştığı zaman, Başkanlık koltuğunu devir teslim töreni yaparcasına, ben 10 yıl kaldım, şimdi sıra sende gibi zihniyet, Sivil Toplum Örgütlerini yüceltmez, aksine küçülmesine sebep olur. Bir insanın kendi kariyeri ve yaşam çizgisi, toplum tarafından takdir görüyorsa, o insanın önünü açmak ve yapılacak çeşitli projeler ekseninden, toplum yararına faydalanmak olmalı. Dernekçiliğin özünde bu olsa gerek. Neden; Aynı kişiler hep aynı yerde kalsın.

Yarınlar için Projeler üretelim. Üretilen proje, bir diğerinin olgunlaşmasına ışık tutacaktır. Barış ve istikrarı bir an için bulabilirsin, devamlı ve kalıcı olması için siyaset bilimine ihtiyacımız var.


                                                                                      

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Bilal sen tam bir züppesin. Sen önce kendine çeki düzen ver sonra başkalarına akıl.

Bilal Kadıoğlu dedi ki...

Her toplumda olduğu gibi, göçmen toplumunda da iki yüzlü münafıklar vardır. Birisinin alçak damarına dokunduğun zaman, hemen karşı atağa geçer ve uyuz hastalığını yaymaya başlar. İsmini yazmaya dahi medeni cesareti olman uyuz hastası kişi, gerçek anlamda "züppelik" kavramını ne kadar kendisine has olduğunu açıkça beyan etmiş.

Adsız dedi ki...

Sayın Kadıoğlu burada vermiş olduğunuz bilgiler ve olmasını arzu ettiğiniz konular balkan Türk leri için çok önemli. Bunları yanlış gören varsa balkan Türklüğünden şüphe duymak lazım.

Adsız dedi ki...

Yazının 3.pasajında "· Balkanlarda yaşamlarını idame ettiren Türk Müslüman azınlığı, öz kültürlerini ayakta tutmakla beraber, genelde toprak ve tarım alanında iş gücüne sahip olduklarını görebiliriz. Yapılan araştırma ve istatistik bilgiler neticesinde, Güney Bulgaristan (Rodoplar)’da, yılın 365 gününde 226 gün doğal güneşle buluştuğu ortaya çıkmıştır. Rodoplar bölgesi, Avrupa ve Balkan ülkeleri arasında, doğal suları ile “organik tarım” sektörüne son derece elverişli olduğunu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Zira dünyanın en kaliteli tütünü “Cebel Basma” bu bölgede yetişmekte olduğunu bilinmesinde yarar var. Türklerin kalkınmasını kıskaç altına alan Bulgar Hükümetleri, gelirleri tamamen tütün üretimine bağlı olan Müslüman azınlığın, maalesef günümüzde uygulanan siyasi politikalar neticesinde yok olma sendromuna terk edilmiştir. Neden; Türk Tarım Organik yatırımcıları bu bölgede olmasın - See more at: http://ajansbkose.blogspot.com/2013/08/trt-balkan-balkan-gocmenleri.html#sthash.V89criQl.dpuf" = satırları var.
Burada açıklanması için yer bulamadığım sebeplerle Kuzey ve Güney Bulgaristan Türkleri arasında ayıcalık yapılmaktadır.Yeni düşünülen TRT-Balkan yayın kanalı besbelli daha şimdiden "Kırcaalilerin" eline geçmesi,ve saire, düşünülüyor.
Farklı bir mantıkla, ben "Deliorman TV " kanalı organize edilmesi ve açılması öneriyorum.

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.