Bulgaristan’da Yeni Strateji mi?

26 Eylül 2018 Çarşamba |


Dr. Özcan ŞİMŞEK

2017 yılının Kasım ayında Bulgaristan büyükelçimizin değişmesinden bu yana Türkiye’nin Bulgaristan’da soydaşlarımıza yönelik politikalarında bir takım değişiklikler var.  Önceleri sadece seçim olduğu zamanlar hareketlenen sivil toplum ve bürokrasi kademeleri son dönemde daha aktif ve farklı bir çalışma içinde gibi görünüyor. Bunda büyükelçinin değişmesi önemli bir etken elbette. Ancak görünen o ki Türkiye’nin de Bulgaristan’da yaşayan Türklere yönelik politikalarında yeni bir yaklaşım var.

Anlaşılan o ki Türkiye Bulgaristan’da siyaset yapan Türk siyasetçilerden ya da Türklerin oylarına talip olan siyasi partilerden orada yaşayan insanlarımızın sorunlarının çözümleri konusunda ümitli değil. O nedenle de siyaset dışındaki diğer enstrümanlarla Bulgaristan’da bir takım hizmetlerde bulunmaya, insanlarımıza el uzatmaya çalışıyor. Bu çalışmaların neler olduğu konusuna şu aşamada girmeyeceğim ama benim ve camiadaki aklıselim birçok insanın yıllardır savunduğu şey buydu; yani Bulgaristan’da siyasetin orada yaşayan Türklerin sorunları için özellikle son yıllarda bir çözüm mercii olmaktan çıkmış olması, insanlara hizmetin siyaset değil sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, bürokrasi, iki devlet arasındaki işbirliği gibi diğer araçlarla yapılabileceğiydi. HÖH’ün yozlaşması ve halktan kopmuş olması, HŞHP ve DOST partilerinin barajı aşamamaları ve meclise girememiş olmaları Türkiye’nin strateji değişikliğinin en önemli sebepleri elbette. Ancak ben büyükelçilerin de bu konularda önemli rolleri olduğuna inanıyorum.

Bir önceki büyükelçi ne yazık ki Türkiye’yi birçok konuda yanlış yönlendirdi. Bunun yanında kimi davranışları ile de Bulgaristan devletinin tepkisini çekerek iki ülke arasında soğukluğa sebep oldu. Öyle ki kimi davranışları ancak bir müstemleke valisinin içinde bulunduğu ego ve ruh haline benzetilebilirdi. Çıkar peşindeki kimi menfaatçiler tarafından kendisi çok sevilmiş olabilir ama genel duruma bakarsak ne yazık ki bir önceki büyükelçi hem iki ülke arasındaki ilişkilere hem de orada yaşayan insanlarımızın umutlarına zarar verecek bir dönem yaşanmasına vesile oldu.

Türkiye Bulgaristan’daki Türklerin siyasi başarıları için elbette destek olacaktır. Ancak bunun için önce sosyolojik altyapıyı halkın menfaatine olacak şekilde tesis edip toplumsal bir bilinç oluşturmak ve insanların özgürce milli-manevi benliğine sahip çıkacağı ortamı sağlaması gerekiyor. Çünkü bu dönemde maalesef orada siyaset yapan insanların büyük çoğunluğunun topluma hizmet için değil kendi menfaatleri için çalıştığını görürsünüz. Bununla birlikte halkın oy verme dinamiklerinin de genellikle özgür irade değil, geçim sıkıntısı, şantaj, tehdit, seçim rüşveti gibi kısır antidemokratik uygulamalarla şekillendiğini herkes bilir. Dolayısı ile Bulgaristan’da Türklerin sağlıklı bir siyaset üretebilmeleri için önce halkın siyasilere korku, çaresizlik, mecburiyet gibi sebeplerden değil, özgür iradeleri ile oy vermelerini sağlamak gerekir. Bu sağlanırsa doğal süreç içerisinde çürük siyasetçiler ve siyasi partiler temizlenecek, siyaset ancak o zaman halkın sorunlarını çözen, şahıslara değil halka hizmet eden bir araç haline gelecektir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.