MURAT SEVİNÇ
Gerçekten de; Bulgaristan’a gidip seçimleri yerinde takip ettiğim için, çok isabetli bir iş yaptığıma inanıyorum.
Bilhassa; Bulgaristan Türkleri’nin vermiş olduğu mücadeleyi gördükten sonra; oralardaki Türk-İslam varlığı ile iftihar ettim.
Ben eskiden, Bulgaristan’daki Türklerin bu kadar milli kimliklerine bağlı olduklarını bilmezdim. Bu yaz, son dört ay içinde üç kere gidip gelince ve en son da; bu seçimleri bizzat yerinde takip edince; bu konudaki görüşlerimde önemli ölçüde değişiklikler oldu.
Şimdi, Bulgaristan’ın bilhassa gördüğüm güney bölgelerindeki Türk varlığıyla iftihar ediyorum.
Son derece organize olmuşlar ve birbirlerine bağlılar.
Uzun yıllar, komünist yönetimin cenderesi altında zulüm ve işkence görmelerine rağmen; milli ve manevi değerlerine olan bağlılıklarının devam ettiğini görmek; benim açımdan son derece takdir edilmesi gereken bir durumdur.
Türkiye’de hala komünist söylemde ısrarcı olanları, götürüp Bulgaristan’da bir tur attırmak lazım!
Bakalım; ondan sonra da komünizmin faziletlerinden(!) bahsetmeye cesaret edecekler mi?
GÖÇÜN ÖNLENMESİ LAZIM!
1989’da patlak veren “zorunlu göç” uzantıları bugün de devam ediyor.
Maalesef; Türkiye’nin, zamanında bu konuda yanlış bir politika izlediğini düşünmekteyim.
Neredeyse; Bulgaristan’daki Türk varlığının tamamı Türkiye’ye getirilecekti.
Bugün; gidip baktığımız zaman; bomboş Türk köylerine rastlıyoruz. Ya da; sadece yaşlılardan oluşan bir köy halkından bahsedebiliriz.
Hiç olmazsa; bundan sonra Bulgaristan’dan göçün önlenmesi ve Balkanlardaki Türk varlığının güçlendirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Hatta; tersine göçü özendirici çalışmaların yapılmasında sayısız faydalar görülmektedir.
En son, bu seçimler dolayısı ile birçok Bulgaristan Türkü ile konuşma ve dertleşme imkanım oldu.
Söyledikleri şu:
“ Bizler; doğup büyüdüğümüz bu topraklarda yaşayıp, buralarda kalkınmak istiyoruz. Zamanında büyük zulüm ve işkencelerden dolayı Türkiye’ye ve başka yerlere de göçmek zorunda bırakıldık ama artık şartlar değişti ve biz vatanımızda kalmak istiyoruz”.
Hakikaten de; Bursa’dan Bulgaristan’a giderken daha yolda konuştuğum insanlarımızın, doğup büyüdükleri topraklar burunlarında tütüyor ve imkanları nispetinde sık sık gidip ziyaret ediyorlar.
Nitekim; Kırcaali’de tanışıp görüştüğüm birçok kimseye sorduğumda da; çoğunun Bursa’dan geldiklerini öğrendim. Devamlı, akılları Bulgaristan’da ki, bu gayet normal bir durumdur ve böyle olmalıdır da..
SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ!
Yapılması gereken; seçilmiş bu Türk belediye başkanlarımızın, gelip Türkiyeli iş adamları ile temas kurup, Bulgaristan’a sanayi yatırımlarını çekmek ve dolayısı ile oralarda işsizliğe ve göçe neden koşulların ortadan kalkmasını sağlamaktır.
Bilhassa; hepsi birer kahraman olan belediye başkanlarımızdan bunları bekliyoruz.
Haydi bakalım; büyük bir aşk ve şevkle çalışmaya başlayınız ve kısa zamanda bölgelerinizi Türkiye şartlarına getirmek için bir “seferberlik” ilan ediniz!
Zira; kat etmeniz gereken hayli mesafeniz bulunuyor.
Ama;
Bu konuda; Türkiyeli meslektaşlarınız olan başarılı belediye başkanlarından faydalanın!
Biliyorum ki;
Bulgaristan’da, Türk belediye başkanları tarafından idare edilen belediyelerin Türkiye’de mutlaka bir kardeş şehri vardır.
Mesela;
Mestanlı’nın Bursa Büyükşehir Belediyesi, Kırcaali’nin Osmangazi Belediyesi, Cebel’in de Yıldırım Belediyesi ile kardeş olduklarını biliyorum.
Bursa’dan isimlerini saydığım bu belediyeler; Türkiye’nin belediyecilik bakımından en profesyonel kadrolarını barındırmaktadır.
Bulgaristan’daki kardeş belediyelerimizin buralarla olan ilişkilerini geliştirmelerinde son derece isabet olacaktır.
Şu an; Türkiye’yi, belediyecilikteki üstün başarısı ile Başbakanlığa kadar yükselmiş bir lider idare etmektedir.
Bulgaristan’da seçilen kardeşlerimiz arasında, tanıdıklarım içinde çok donanımlı isimler olduğunu biliyorum.
Bunların girişimleri ve çabaları ile çok güzel hizmetlere imza atılabilir.
İşte o zaman; hepsi gerçek bir “Küçük İstanbul”, küçük bir Bursa olabilirler.
Başta, Hasan Aziz, Bahri Ömer, Akif Mehmet Akif gibi başkanlar olmak üzere yeni ve tekrar seçilen başkanlara büyük bir sorumluluk düşüyor.
Ben; seçimleri kazanan başkanlarımızın; tarihi sorumluluk bilinci ile çok güzel hizmetlere imza atacaklarına gönülden inanıyorum.
Bursa Hayat Gazetesi
0 yorum:
Yorum Gönder