Daha "Türk" diye yazamıyor, kalkmış Rumeli üzerine ahkam kesiyor!

16 Ocak 2012 Pazartesi |

Erdinç TEKER
Zaman gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan'ın 8 Ocak'ta kaleme aldığı “ Rumeli'nin sürülmüş çocukları “ ve 15 Ocak taihli “Rumeli göçmenleri “ yazıları bir çok kişide tepki yarattı.

Ben hariç;

çünkü kendisini ciddiye almıyorum.

“Delilik” olarak adledilecek bir çok şahsi icraatını dahi yok sayarak söylüyorum ki , bu kişi egosunu tatmin etmekten başka bir amaç taşımıyor.

İçinde bastırılmış duygular mevcut. Ve bunları Ermeniliği kullanarak dışa vuruyor.

Tek derdi Türkler.
Ötesi yok...
Yazılara geçersek, her ikisi de berbat.
Bir tarafa Ermenilere yani etnisiteği koymuş. Diğer tarafa ise Anadolu,Rumeli ve Kafkas Müslümanları tanımını.
Yani bizim sadece inançsal sıfatımız burada dile getiriliyor.

Türklüğümüz ne olacak?
Ondan bahis yok.
Çünkü Türklük ortak paydasından bahsederse tüm teorisi çürüyecek.
Türklerin , atası bir.
Dil bir.
Kültür bir.
İnanç bir.

Ve bunlar hiç sarsılmadan bugüne korunmuş.
Egeli'yi görür , Rumelili zannedersiniz.
Deliorman'lı bir “uşağım” der , sanki Karadenizde bıraktığınız nineniz çağırıyordur...
Evime gelir atalarımın dokuduğu bir kilimi görürsünüz , İç Anadolu tarzından ayıramazsınız.
Ama, Etyen efendiye göre , “Salt Müslüman oldukları için ve hemen hiçbiri Türk olmamasına rağmen, yapay bir Türkleşme yaşayarak, isteseler de istemeseler de yaşanmış geçmişlerinin bugünle olan rabıtasını koparmış, ya da sembolik hale getirerek aile içi bir duyguya indirgemiş insanlar bunlar“
Bak Etyen efendi,
Rumeli'ye gerek Orta Asya üzerinden göç etmiş Türkler olsun, gerek Selçuklu zamanında , gerekse de Osmanlı'nın iskan anlayışı ile yerleşen atalarımız olsun Türklüklerinden zerre paye vermemişlerdir.
Osmanlı beyliği, Anadolu'dan önce Rumeli'yi fetih etmiştir.
Bu topraklar üzerinde ( kurumları ile, yönetim şekilleri ile vb... ) devlet olmuştur.
Burası 500 yıl boyunca bir daha başka bir yönetim görmemiştir.
Ayrıca Asya üzerinden Anadolu oradan da Rumeli'ye iskan edilen aşiretler çoğunlukla bakir ovalara yerleşmişler , oralarda kendi kültürlerine uygun yaşam sürmüşlerdir.
Şehirler dahi bu yerleşimler ile Roma zamanındaki gibi cazibe hallerini almışlar, ticaret yolları üzerinde genişleyerek yeni şekiller kazanmışlardır.
Slav-Türk karşımı yerleşim alanları bu yüzyıla yakın zamanlarda meydana çıkmıştır. Yoksa daha önceleri parmak ile gösterilecek kadar azdır.

Slavlar'ın Türkleştirildiklerini iddia ediyorsan bırak Türk ilim adamlarını , Balkan devletlerinin tarihçileri dahi sana öyle bir CAHİL etiketi kondurur ki neye uğradığını şaşırırsın..!
Ortada temettuat , tapu tahrir , avarız, cizye nüfus yoklama defterleri... var.
Her şey kalem kalem yazılı.

Aç oku.
Bilmiyorsan , bir bilene sor.
Ama kendi soyuna ait katilleri aklamak için Türkler ile uğraşma...
Şimdi git , kendi akranlarınla “ileri demokrasicilik” oyna.
Bırak da Vatan üzerine biz TÜRKLER konuşalım.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Afferim, Bravo.

Adsız dedi ki...

tek sozcukle bravo Erdinc Teker kardeSim...

Adsız dedi ki...

SA OL ABICIM ALLAH RAZI OLSUN SIZDEM ELIN KALEMIN DERT GÖRMESIN

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.