Bilirsiniz, her ülkenin dış politikasında kırmızı çizgileri vardır. Olması da gerekir. Ancak önemli olan o çizgilerin nekadar korunabildiği ve korunması için ne yapıldığı. Korunamayan, direnilemeyen kırmızı çizgiler inandırıcılığını yitirir. Gerektiğinde mücadelesi verilemeyen sözkonusu kırmızı çizgiler inanırlığını kaybeder ve kendiliğinden rengi silinir. Örnekleri yok değil...
Bulgaristan da kendi kırmızı çizgilerini belirlemeye soyunuyor. Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov, komşu ülkelere yönelik kırmızı çizgilerin netleştirileceğini ve bir belgede tasdikleneceğini söyledi. Tabi Bulgaristan’ın kendi kırmızı çizgilerini çizmesi iki günde olmayacak. Mladenov da bunun farkında. Tartışılması, çeşitli kesimlerden görüş alınması ve en önemlisi de geniş çaplı bir uzlaşı gerekecek.
Aslında Bulgaristan’ın kırmızı çizgileri tespit edilirken genelleme yapılacak ve somut konular bu çizgilerin kapsamı dışında kalacak. Kısacası dış politikada komşu ülkelerle ilgili ilişkilerde temel prensipleri kapsayacak ancak somut konular belirtilmeyecek. Amaç dönemsel siyasi ve ekonomik gelişmelerin oluşturulacak kırmızı çizgilere takılmaması.
Kırmızı çizgilerin çiziminde ilk adım önümüzdeki hafta Balkan ülkelerinde görevli büyükelçilerin Sofya toplantısında atılacak. Şimdilik Bulgaristan’ın kendi kırmızı çizgilerini tespit çalışması nezaman biter ve belgeye dökülür belli değil.
Peki, küçük bir ülkenin kırmızı çizgileri de küçük mü olur?
Olmayabilir, çünkü bir ülkenin ne kadar küçük olduğu değil, komşularının ne kadar büyük olduğu önemli. 1990 yılına kadar varolan iki kutuplu dünyada Bulgaristan için geçerli reçetenin Moskova’da yazılanıdı ve kendisine kırmızı çizgi çizmesine müsade yoktu. Öteki kutupta olan Türkiye ve Yunanistan gibi komşu ülkelerle ilişkilerinde Moskova’da çizilen kırmızı çizgilere uymak zorundaydı. Çizgilerin korunması da yine Moskova’ya aitti.
Halihazırda Avrupa Birliği’nin üyesi olan Bulgaristan’ın tespit edeceği kırmızı çizgilerini koruyup koruyamayacağı ise o çizgilerin nekadar kırmızı olacağına bağlı.
Bekleyip göreceğiz.
DİĞER YAZILARI:
- Türklere ait kuruluşlar nerede diye sorsam ayıp olur mu?
2 yorum:
Şu aşama da kesinlik ile KIRMIZI çizgi koyacak durumda değildir çünkü her bakımdan bağımlıdır ya Rusya ya AB'ye veya ABD'ye, ve dolaylı olarak Türkiye ye ... Nüfus ihtiyarlamış, Ekonomi yok, Askeriye yok, Dejenerasyon üs safhada, Halk eski korkuları ile tek başına... saldırma içgüdüsü dizginlenmiş vaziyette, ama çok önemli bir şeye sahip o da Geopolitik bir bölgeye... Aklı Selim bir Siyast ile bunu koz olarak kullanabilme ihtimali hala yüksek...
bence çizgi kıpkırmızı olmalı .daha fazla nufusa ılışkılerı guçlı ama tavız vermeyen.hoşgoru sadece kendı menfatı ıcın kullanmalı .hatta bulgarıstanlı goçmenler bunlara akıl vermelı turkıyeden orneklerlerı tanıtmalı gostermelı
Yorum Gönder