Bir Gülben Ergen şarkısı bu. Seviyorum
Gülbeni - güçlü olduğu için, harika bir anne olduğu için, seyircisine, işine
taptığı için, hiç yenilmediği için hayat sınavlarına… Eh, birazcık Başak burcu
olduğu için (yani ben) ve sosyal projelerde sürekli yer aldığı için. Kısacası
kendime yakın bulduğum için. İlk defa bir yazımı bir gazete yayınlıyor, dolayısıyla
hem çok mutlu, hem bir o kadar da heyecanlıyım.
Dinleyecilerim, sevenlerim, sevmeyenlerim, dostlarım
bambaşka bir Ajda görecekler burada. Özellikle sahnede görmeye alıştığınız o
süslü püslü sanatçı yok olacak. Karşınızda evinde kedisiyle, ailesiyle
oturmaya bayılan ,üstünde eşofmanı ve ayaklarında köpek terliğiyle dolaşan bir
kızla tanışacaksınız. O çok dobra, neşeli, bazen unutkan, bazen de ufak tefek
şeylere kırılan biri. Sevincini bir "Yupppppppiiiii!" ile dile
getirebilen, yatağının üzerinde zıp zıp zıplamaya başlayan, fıstık ezmesine ve
"Nutella"ya bayılan, hiç diet yapmayan ve müziğe aşık olan. Hayattaki
en önemli derslerden biri kendini fazla ciddiye almamak ve içindeki çocuğu
yaşatmak. Ben ne kadar başarılıyım ilkinde bilemiyorum ama bu cocuk hiç gitmez
o yüzden içim rahat.
Ama biz konumuza dönelim. Nasıl
başlasam diye düşünürken yazıma, birden Gülben şarkısı geliverdi aklıma. Neden
çocukluğuna dönmek ister çoğu insan? Orada ne var? Hemen cevap veriyorum-huzur
ve mutluluk; neşe ve sevinç. Yani olgun insanların eksikliğini hissettiği
duygular. Çok stresli bir hayatın içindeyiz, zamanımız hep kısıtlı ve
sevdiklerimizle az zaman geçiriyoruz. "Akıllı telefonlar"dan
resmimizi yollamayı tercih ediyoruz bir "alo" demektense, Facebook
bağımlısı olup oradan mesajlar atıyoruz (buna bende dahilim), kamera
görüşmeleri yapıyoruz ziyarete gitmektense ve bu globalleşen dünyada
yakınlarımızdan, eşimizden, dostumuzdan uzaklaşıyoruz. İnternet yalnızlığı bizi etkiliyor
ve mutsuzluğa yol açıyor. Bugunkü çocuklar ise ne kitap açar oldu, ne
"Kızma bırader" oynadı. Ben "Pippi Uzunçorap"ı okuduğum
yazları çok özlüyorum halbuki. Sakın yenı teknolojilere karşı olduğumu
düşünmeyin ama nostalji işte (çocuk olsaydım düşünmezdim bunları).
Ben henüz anne değilim. Allah
nasip ederse olacagım zamanı gelince, fakat endişeliyim biraz bu vurdumduymaz
tavırlardan ülkemizin. Evet aile bağları, aile terbiyesi ve "ilk 7
yaş"dediğimiz altın formül karşımızda el sallıyor ama yeterli olabilir mi
hayattaki duruşu ve başarısı için?
Ben çocuklarımı uyuşturucudan, erken yaşta sigara içmeye
başlamaktan, alkolden ve bir sürü yanlıştan korumak istiyorum. Sabah çıktıgımda trafikte sürekli somurtan, küfreden
insanlarla karşı karşıya gelsinler istemem. Televizyonu açtığım zaman
"Kızım, yasak kanal bu!" demek istemiyorum bir müzik kanalına denk
geldiysek, çünkü malesef şarkıdan ötürü bir "degajeler,megajeler" var,
bol bol soyunan bayanlar ve popo sallayan şarkıcılarla doluyor ekran (bi de
nasıl hüzünlü, hüzünlü aşk acısını yaşarlar bu şarkıda yarı çıplak, üşümezler
mi hep şaşmışımdır).
Sanat ve kültür en alt seviyeye iniyor sitemim
buna.Okula gidince de orada gerçekten bir okuma ortamı olsun, çocuklara
dersleri sevdirsinler ve sabırsızlıkla yarını iple çeksinler nasıl hayal
ediyorum.
Hayvanım var, söylemiştim size. Sofya’da
yaşadığım semtte bir sürü kedi ve köpek var. Annemle beraber onları hem
besliyor, hem çok seviyoruz, fakat dikkat ettiğim birşey var - insanlar ve
çocuklar hayvanları sevmiyor. Onlara 43-45 derece sıcaklıklarda bir kap su vereceklerine,
kapılarından kovuyor, mama için gelseler ayaklarıyla tekmelerlerdi herhalde. Hayvanları
sevmek önemli, çünkü hem bencil olmamayı öğreniyoruz, hem daha iyi insan
oluyoruz. Bu her zaman içinden gelmez bir insanin, ailenin verdiği terbiyeden
gelir. Sadece eğitim veya eğitimsizlik değil sorun .İnsan olmak lazım, onu da
herkes beceremiyor.
İnsanlığa sığmayan bir konu
daha-savaş ve onun kardeşi terör. Huzursuz bir zamanın yolcusuyuz ve bu
saldırılar hem çok üzücü, hem canları alırlar, yuva dağıtırlar. Geleceğimiz
daha aydın olur umarım ama bu savaşlar beni çok üzüyor ve
düşündürüyor.Teröristlerin kalpleri taştan mı? Savaş açıp, onlarca bomba atıp
masumu, bebeği öldürenlere ne demeli peki? Bence o insanların adı yok ve
hırsları ve nefreti çoktandır o içlerindeki çocuğu öldürüp kanlı bir oyuna alet
edilmişlerdir. Siz hala umut var diyorsanız güzel bir gelecek için, lütfen o
çocuğu yaşatın. Barış içinde, sevgi ile, farklı olmaktan korkmayarak, cesur
yürekleriyle büyüsünler bizden sonra gelen genç nesiller.
Söylemiştim size ben "ne
yük vardı omuzlarımda, ne derdim oyundan başka" diye çocukken.
14 yorum:
AJDA HANIM, SAMİMİMİ PAYLKAŞIMINIZ İÇİN SAĞOLUN. SİZİ İZLEMEYE DEVAM EDECEZ.
yeni yazilarinizi bekliyoruz. almanyadan selamlar.
Canım kuzenim ilk yazın olmasına rağmen bence değişik konularda çok başarılı tespitlerde ve değerlendirmelerde bulunmuşsun sanat hayatındaki başarılarına bir yenisini daha eklemiş olduğun için kendi adıma çok mutluyum seni çoookkkk seviyoruz diğer yazılarınıda sabırsızlıkla bekliyoruzz Edirne ve Çorludan sevgilerrr.
Türk için ve/veya Türkçe yazan her kalem değerlidir.
Yeni yazılarınızı da büyük bir sabırsızlıkla bekleyeceğiz Ajans BG takipçileri ve okurları olarak.
Yorumunuzu merakla okudum ve bütün samimiyetimle sizin hamurunuz da yaratıcılık ruhunu seziyorum.Gelecek vaat ediyorsunuz!Debütünüz biraz uzunca ve karışık olmuş,ama olsun...Ajans BG'nin sıkı bir fanatiği olarak eminim ki büyük tecrübe sahipleri olan Mümin Abi ve Nahit Doğu kardeşlerim sizlere gereken yolu göstereceklerdir.Asıl Ajans BG medya grubunu bu yeni yazarlar ve gazeteciler kazandırma hevesinden ve uğraşılarından dolayı ben ayrıca tebrik etmek istiyorum...
Tebrikler,ilk yazi icin hicte fena degil yolunuz acik olsun,Turk oldugumuzu her zaman vurgulamaniz temenisiyle...
sahte bir yazi ama yine de emege saygi
Tüm samimiyetiyle karşımda oturmuş konuşuyor gibisin Ajda, kirli ve fırsatçı yazarlardan farklı kendin gibi olacağından eminim. Başarılarının devamını dilerim.
Hayırlı olsun.Çok içten bir ilk yazı.Diğer yazılarını da merakla bekliyoruz.Sık sık yaz lütfen. İçindeki güzellikler ve çocuk hiç ama hiç ölmesin. Seni çok çok seviyoruzz.
Kadiköy'den sevgiler.
Koray
Öncelikle Tebrik Ediyorum Cesaretinden Dolayı.
Allah zihin açıklığı versin sana. Eline, Kalemine Kuvvet.
Nice Güzel Yazılarını Bundan Sonra Bekliyor Olucağız Ajda Hanım.
Saygılar, Sevgiler. :)
SunnY
tebrikler ajda hnm içten samimi yazınızı beyendik. bayanların kalemi duygusal olur.duygusallık kadının ruhunda var.bunu yansıtmanız çok doğal.
ajans bg nın takıpçisiyım sizin yazılarınız burda gormek ne guzel
turkçe yazsında ne yazarsa yazsın
KIRKLARELİ
BENDE 1 KOPEĞE BAKIYORUM SUREKLI GEÇTİĞİM YOL UZERİNDE GORDUM.HASTAYDI DOĞADA GIDA BULAMAYACAK KADAR HASTA ACIZ DURUMDAYKEN HERGUN SUT URUNLERI ET URUNLERİ GOTURDUM ŞİMDİ İYİLEŞTİ
HAYVANLARI SEVMEYEN İNSANLARI HIÇ SEVEMEZ
ÇOK ETKILENDİM YAZINIZDAN TEBRIK EDERIM BUGUNE KADAR GEÇ KALINMIŞ BİR YAZI
T E B R İ K L E R
Sahnede de,normal yaşamında da hep aynı içten ve samimi..Başarıların daim olsun
Beni takip etmenız ve okumanız gururlandırıyor beni!İlk adımlarım daha.Nıce başarılara hep beraber!Benim yanımda olduğunuz için teşekkürler!Allah'a emanetsiniz...
Saygılarımla..
Yorum Gönder