Yontulmuş piyonlarla vedalaşırken

8 Kasım 2012 Perşembe |


Halkımız çok  fakir, kutlamalarımız  ise  pek şatafatlı, savurganlık gırla gidiyor, para kaynağı belirsizliğini koruyor. Toplumumuzun çoğunluğu  işsizlik ve yolsuzlukla mücadele ederken,"Önde gidenlerin" zengin sofralarında ızgaralar, tatar köfteleri ve beyaz somunlar hiç eksik olmuyor. Sahte ve yapmacık asaletleri, domuz derisinden imal edilmiş siyah kabanlarınla hatırladığımız bu şahıslarla vedalaşma zamanı  geldi.
Bizim Balkan insanın arasında öyle insancıklar var ki, bunların parası ve malı çoktur, ama kanat ve şükür gibi manevi duygulardan yoksundur bunlar, birer hınzır ve açgözlü gibi doyumsuzluk içinde kıvranmaktadırlar. Ölüp gidince de arkalarında "paylaşılamayan", ya da "har vurulup harman savrulan" bir servet bırakırlar. Mal zengini olarak yaşarken, amel ve sevap fakiri olarak ölürler. Yazık değil mi? Bu aldatmaca nereye kadar?
Ramazan ve Kurban Bayramlarını TKZS banketi ve panayırlarına dönüştüren zatlaradır sözüm. Bayram günlerini idrak ettik. Görünüşte her şey tozpembe, ekilen nifak tohumları yeşermiş, küfür ve ilhak cehennem kazanlarında kaynamaktadır. Bulgaristan Türklü manevi değerlerinden uzaklarda kurtuluş aramaya zorlanmış ve hatta kendinden zannettiği “kişilerce” şiddetle buna mecbur edilmiştir.  Günümüzde  uygulanan, tabir-i caizse, gizli kültürel  ve dini sömürü hat safhalardadır. Bu vahim duruma karşın kutsandıklarını zannedip putlaşan  sözde büyüklerimiz halkımızı bu sürece daha çabuk sokmakta ve onları öz değerlerinden uzaklaştırmaktadırlar. Mübarek Ramazan ve Kurban Bayramlarını bile kendi yalancı siyasi çıkarların için kullandılar. 
İnsanımız her zaman olduğu gibi hoşgörülüdür ve kötü bir takım oyunlar oynadığının farkında değildir. Totaliter sistem Bulgaristan'daki Türklerin öz değerlerini, örf ve adetlerini toprağa gömdürüp, sonra da bundan dolayı mahküm ve mahcubiyete sürükleyerek, insanların çelişkilerinden kirli ilişkiler ve sonuçlar devşirmeye kalkıştılar. Bunu bir terbiye ve ıslah metodu olarak seçtiler. Bu yol, herkesin gitmek zorunda olduğu bir yol haline getirildi ve gitmeyenler, gitmeye yanaşmayanlar ise sözde ve imitasyon demokrasi yaşadığımız günümüzde ağır cezalarla cezalandırdılar. Son derece demokratik “bir takım seçimlerle” seçimimizi yapabilmemiz için bize yol gösterdiler. Derebeyler, pahalı arabalı  babayiğitçikler,  hatta değişik bir takım oyunlar sonucu tüm “sözde demokratik” seçimlerde bulunmamız bizlere ilham edildi. Tabi ki, bu derslerine karşılık biz, Bulgaristan Türklerini ömür boyu minnettarlığa ve teşekküre mahküm ettiler. Ko öyle sansınlar!
 Bizim omuzlarımıza bir misyon yüklendi ve bizden bu misyonu tartışmadan taşımamız, sorgulamadan anlatıp sloganlaştırmamız istendi! Oysa biz Bulgaristan Türkleri tartışamayacağımız, tartışamadığımız halde yanımızda taşımak zorunda olduğumuz, konuşamayacağımız ve içeriği, içeriğimizle çatışan ve bize yüz yıl önce  sözde boşadığımız öz Türk değerlere karşı gelmemizi direttiler ve zorladılar, yüz yıllardır hayat, kader arkadaşlığı yaptığımız değerleri, örf ve adetlerimizi boşamamız için direten bir yaşam tarzına ve kadim bir putçu anlayışa zorla hizmet etmemizi “rica” ettiler.
Mat bir Şah’ın elleriyle yontulmuş ve piyasaya sürülmüş piyonlarla oynanan bir oyunda: Şahı oynayan veya kendisine Şah rolü biçilen bir piyonun mağlubiyetine rağmen oyuna devam etmek istemesi ve oyundan zevk almaya başlayıp, bunun paranoya haline getirmesi oldukça düşündürücüdür…
Yukarıda da yazdığım gibi Bulgaristan' daki  gariban  ve çileli Türklerin çoğunluğunun yoksullukla, işsizlikle mücadele ettiği  memleketimizde sözde önderlerin, asaletleri nereden geldiği belli olmayan, halkla dalga geçer gibi duruşlarına artık bir son verilmesi elzemdir…

10 yorum:

Adsız dedi ki...

tebrikler.halk savunma mekanızmasını oluşturmalı.oyle bır baskı yapmalı kı bu lıderler şehirlere konuşmaya geldıklerınde yuhlanmalı hıçbır yerde konuşamaz hale gelsinler yuuuuh sesleriyle geldikleri gibi gitsinler

Adsız dedi ki...

Evallah Bilezer.

Adsız dedi ki...

tebrıkler

Adsız dedi ki...

erdınç bey ajda hanım sız bu kirli oyunlar oynayan gazeteye köşe yazarı olarak yakışmıyosunuz.sizi kullanıyo.
bu gazete bolgesel maddı cıkarlarla siyasi ticari çıkarlar temelıne dayalı haberler yapıyor
1 süreklı şumen den interpol suç luları paylaşıo sankı sadece suçlu şumenden çıkıyor
oysaki en çok hukumlu ve aranılarn kırcalı
ajans bg ye yardımcı olan polıs bılgı veren polıs neye hızmet kıme hızmet ettığıın farkında değil onuda kullanıyorlarç
2 sureklı kırcalıden haberler tutun haberlerı pazardan goruntuler .taraf tutuyo
3 hep tertemız deliormanlı turk lere saldırıda bulunuyo.sozde komanızm sorunun arkasına sığınıp bolge ınsanımıza ıftıra karalama çabası içine gırmıi bunların derdi komanıst sorunu fılan değil.ali cengız oyunu cevırıp herşeyı onlar yonetmek ıstıyor
4 ajans bg gazetesını okumaktan fazgeçiyorum değerını ve anlamını yıtırmıştır

Adsız dedi ki...

Aferin arkadaş yürekli adamsın gerçekleri yazmışın inşallah veda edriz bu derebeylere ama toplum olarak uyanmak lazım yoksa durm daha vahim olacak

Adsız dedi ki...

Laf salatası, Erdinç aga! Görecez destek verdiğklerin neler yapacak...bu işe bir de kafa ve konuşma yeteneği lazım...sizin adamlarda bu biraz eksik gibi...

Adsız dedi ki...

Erdinç bey, senin desteklediğin Kasım Dal tam o kişilerden ,yani "Önde gidenlerden" ! Az mı para götürdü 20 yıl HÖH'te,Türk iş adamlarından komisyonları(haraçları) Enver Hatipoğlu ile ikisi az mı aldılar ??? Yeni parti neden seçimlere 7-8 ay kala kuruldu ve amacı nedir ? Siz çok iyi bilirsiniz ki bu parti barajı geçemeyecek,fakat tek amacınız orada ki Türkleri bölmek. Eğer hizmet için gelen bir parti olsaydı seçimlerden 7-8 ay önce değil en az 2 yıl önce kurulurdu ! Bırakın populizmi Erdinç bey, yeni parti eski kafalarla olmaz-Kasım Dal 20 yıl götürdü malı ,şimdi kalkmış kendini ak sütten çıkan kaşık olarak göstermeye..

Adsız dedi ki...

Saçmalama, bu gazete bütün Türklerin gazeteesidir.

Adsız dedi ki...

Erdinç bey katılıyorum sizin yazdıklarınıza.

Adsız dedi ki...

bir gün gelcek komüniymde beyni yıkananların izi bile kalmayacak dünyada

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.