KURBANLIK KOÇLAR…

24 Mart 2014 Pazartesi |

Mehmet ALEV

Vay, ne zavallılar imişiz…
Komünistlik geldiği zaman sevinçten havalara zıpladık. Yemeğe ekmeyi olmayan ekmek, sırtına giymeye gömleği olmayan gömlek buldu…
Her şeyden önce çalışmak isteyenin eline kazmak kürek verdiler, taş-çakıl kıracağım, diyene de çekiç, balyoz…
İlk başlarda her şey güllük gülistanlık idi. Karnımız tok, sırtımız pek. Komünistlikten memnun olanlar destanlar kaleme aldılar, kimileri methiyeler düzdü, sesi düzgün olanlar türküler okudu…
Demek ki, faşistler kötü ve yaramaz insanlarmış. Halkın anasını ağlatmışlar… Fakirlikten canlarını bezdirmişler.
Yıllar yılı resimlerde dahi bir faşist gördük mü, onun gözünü oyuyor, can evine hançerler sokuyorduk.
Ayrıca komünistlikte baştakiler, aramızdan seçtiklerini öylesine okşuyor, öylesine sıvazlıyorlardı ki, kurbanlık koçlar bile sahiplerinden böyle bir dikkat görmemişlerdi. Sanatçı Osman Aziz bunu şu dizelerle ne güzel itiraf etmişti:
"Neden aldatmışlar bizi?/ Hele Naci ile ikimizi/ Neden bu kadar şımartmışlar?.." ( Güllerin Korkusu- sayfa 73)

Bu şımartmalar, bu okşamalar 1984'ün ortalarına kadar sürmüştü. Ve bu tarihten sonra gözümüze, kaşımıza, hatta kuyruklarımıza ustaca kınalar sürüldü.
Gene de, nedendir acaba bizi bu denli önemseme, diye işlerin pek farkına varamadık. Çünkü komünist milletine sonsuz güvenimiz, inancımız vardı.
"Acaba bizi neden kınalıyorlar?" Hala bunu nedenini bir türlü bulamıyoruz.. Çünkü, şair Nazım'ın tanımladığı gibi "koyun" idik. (" Koyun gibisin kardeşim…" N. Hikmet, Seçilmiş Şiirler - sayfa 40)
Koyunlar, aptallıklarını hiçbir çeşit ayrımsayamazlar…
Ancak, neden sonra kılağısı alınmış kurban bıçağı gırtlağımıza deyince, aklımız başımıza geldi. İslam'da kurbanlık hayvanların gözleri bir bezle kapatılır. Ama bizim efendiler tanrıtanımaz oldukları için gözlerimizi kapatmayı anlamsız buldular.
Aklımız başımıza gelmiş de olsa, artık her şey geçti. Bak sen, bizi neden besliyorlar, giydirip kuşatıyorlarmış…
Kınalı koçlar gibi ayaklarımızla ne kadar çırpınmış da olsak, protestolara da kalkışsak, bir defa gırtlak elden gitmişti…
Efendi bildiklerimiz, kendilerine tanrı gibi taptıklarımız, meğerse faşistleri hiç mi hiç aratmadılar!

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.